Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

BAŞBAKAN TATAR “YORGUNLUK DA YILGINLIK DA YOK”

BAŞBAKAN TATAR “YORGUNLUK DA YILGINLIK DA YOK” Zirve Kıbrıs’ta bana ayrılan köşe; uzun bir süre telefonda yapılan mini röportajlara ev sahipliği yapacaktır. Bu serinin ilk konuğu tüm yoğunluğuna rağmen zaman ayıran Başbakan Sayın Ersin Tatar. Haydi başlayalım. - Bu dönemde ailenizden başka pek hatırınızı soran yoktur diye düşünüyorum Sayın Başbakan. Nasılsınız? - Çok teşekkür ederim. Pek çok insan bunca olay üzerine iyi olmadığımı düşünebilir ama çok sağlıklı ve iyiyim. Yorgunluğum da, yılgınlığım da yok. Çok zorluklar yaşıyoruz ama beni hiç bir şey pes ettiremez. - Başbakan olur olmaz, KKTC’de, tüm dünya ülkeleri gibi çok hazırlıksız olarak Covid 19 salgını ile karşı karşıya kaldı. İlk başlangıçta umutsuzluğa kapıldığınız oldu mu? - Ne olduğunu, nereye gideceğini bilmiyorduk. Tüm dünya insanları gibi halkımız da korku ve panik içindeydi. Bundan etkilenmemek mümkün değil. Uykusuz geceler ve zor kararlar dönemiydi. Aldığımız kararların ağır ekonomik bedelleri vardı, bunu göğüslemek kolay değildi. Cesaret istiyordu.Sonuç olarak bilinmezlikten hiç etkilenmediğimi söyleyemem. - Tüm hazırlıksızlığa rağmen başarılı bir süreç yönetimi ve halkın duyarlılığı sayesinde şükredecek bir konumdayız. Bu süreçte en zorlandığınız iki konu hangileriydi? - Birinci konu her şeyin çok belirsiz olduğu bir dönemde Charter uçuşların durdurulmasıydı. Ani bir karar ile bunu yapmak zorundaydık ve bu karardan olumsuz etkilenen büyük bir kesim vardı. İkinci konu ise karantina. İngiltere’de vaka sayısının hızla artması nedeniyle İngiltere’den gelen uçak havada iken karantina kararı almak çok zorlayıcıydı. Olaylar öyle hızlı gelişti ki yolcular, karantinaya alınacaklarını uçaktan inince öğrendiler. - “Biz bizeyiz” diyerek, iş yerleri açıldı. İç piyasaya yönelik olarak yeni düzenlemeler var mı? - Normalleşme süreci başladı. İş yerleri açıldı. Güneyde 1500 çalışanımız var. Kapıların açılması şu anda gündemimizde. Rum tarafı, sadece çalışanlara yönelik olarak 8 Haziran’da kapıların açılabileceğini belirtti ama bizim için bu mümkün görünmüyor. Biz PCR testi yapıp, göndereceğiz ama dönüşü nasıl olacak? Bu nedenle, bu konuyu Bilim Kurulu’na havale ettik. Onların görüşleri doğrultusunda tarih belirleyeceğiz. - Cumhurbaşkanlığı seçiminde tüm rakiplerin sahada, hatta koalisyon hükümetinde olduğu bir tabloda, “tüm siyasi kaygılar bir tarafa bırakıldı, görev başındaki tüm adaylar görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında uyum içinde çalışıyor” diyebilir misiniz? - İçinde bulunduğumuz koşullarda pandemi öncesi yapılan tüm konuşmalar anlamını yitirmiştir. Türkiye ile kurduğumuz güçlü ilişkilerde güven zeminine dayalı yeni bir pencere açıldı. Büyük bir destek var. Benim gündemimde, bu ilişkinin daha da güçlendirilerek sürdürülmesi var. Başbakan olarak içinde bulunduğumuz dönemde yürüttüğüm çalışma hiç kolay değil. Benim hiç maskem olmadı ama siyaset sahnesi genelde maskeli. Ben bu maskeleri görmeden yoluma devam ediyorum. Bu soruya vereceğim cevap budur. - Sizi yıllardır tanırım. İçinden geldiği gibi konuşan, samimi bir iletişim yaklaşımınız var. Bu yaklaşım bazen yanlış anlaşılmanıza sebep oluyor mu? - Fikir, tartışma zemini içinde insanlarla mücadele ederim. Niyet okumam. Bazı gerçekleri anlatırken, yanlış anlaşılmalar oluyor. benim söylemeye çalıştığımı, herkes istediği gibi anlıyor. Esas niyetimin başka anlamlara çekilmesi, bazı entrikalar, onur kırıcı yaklaşımlar kırıcı oluyor ama dediğim gibi yorgunluğum da yılgınlığım da yok. - KKTC’nin geleceği ile ilgili çok olumlu konuşuyorsunuz. Bu konuşmalarınız zaman zaman hayalci bir yaklaşım olarak dillendiriliyor. Hayal mi bunlar gerçek mi? - Bu yaşıma geldim. Ne dediysem çıktı. Yıllarca yurt dışında çalıştım. Tüm birikimimle yıllar boyunca yatırımımı ülkemde yaptım. TV kurdum. Hiç kimsenin ışık görmediği dönemlerde, ben buraya inandım. Zaman beni haklı çıkardı. Bundan sonra da böyle olacak. Bu salgın bitmedi, belki bundan sonra başka adlar altında başka salgınlar da olabilir. Milyonlarca nüfusu olan ülkelerin bu salgınlarla mücadelesi çok zor. Bizim nüfusumuz bu mücadelede önemli bir avantaj. Bugün söylediklerim hayal değil, öngörü. Desteklerine müteşekkirim. Türkiye ile ilişkilerimiz daha da güçlenecek, siyasi anlamda Kıbrıs Türkleri zarar görmeyecek. Günün sonunda bu öngörülerimin doğru çıkacağını hep birlikte göreceğiz. - Son olarak bir mesajınız var mı? - Bizim halkımız, konuşuyor, tartışıyor, eleştiriyor. Bunlar olacak. Ancak, pandemi olayında halkımızın tüm kesimleri büyük bir birlik ve beraberlik sağladı, herkes kendine düşen sorumluluğu aldı. Güzellik yaşandı. Gösterdikleri olgunluk için herkese çok teşekkür ederim.
Ekleme Tarihi: 07 Haziran 2020 - Pazar

BAŞBAKAN TATAR “YORGUNLUK DA YILGINLIK DA YOK”

BAŞBAKAN TATAR “YORGUNLUK DA YILGINLIK DA YOK” Zirve Kıbrıs’ta bana ayrılan köşe; uzun bir süre telefonda yapılan mini röportajlara ev sahipliği yapacaktır. Bu serinin ilk konuğu tüm yoğunluğuna rağmen zaman ayıran Başbakan Sayın Ersin Tatar. Haydi başlayalım.

- Bu dönemde ailenizden başka pek hatırınızı soran yoktur diye düşünüyorum Sayın Başbakan. Nasılsınız?

- Çok teşekkür ederim. Pek çok insan bunca olay üzerine iyi olmadığımı düşünebilir ama çok sağlıklı ve iyiyim. Yorgunluğum da, yılgınlığım da yok. Çok zorluklar yaşıyoruz ama beni hiç bir şey pes ettiremez.

- Başbakan olur olmaz, KKTC’de, tüm dünya ülkeleri gibi çok hazırlıksız olarak Covid 19 salgını ile karşı karşıya kaldı. İlk başlangıçta umutsuzluğa kapıldığınız oldu mu?

- Ne olduğunu, nereye gideceğini bilmiyorduk. Tüm dünya insanları gibi halkımız da korku ve panik içindeydi. Bundan etkilenmemek mümkün değil. Uykusuz geceler ve zor kararlar dönemiydi. Aldığımız kararların ağır ekonomik bedelleri vardı, bunu göğüslemek kolay değildi. Cesaret istiyordu.Sonuç olarak bilinmezlikten hiç etkilenmediğimi söyleyemem.

- Tüm hazırlıksızlığa rağmen başarılı bir süreç yönetimi ve halkın duyarlılığı sayesinde şükredecek bir konumdayız. Bu süreçte en zorlandığınız iki konu hangileriydi?

- Birinci konu her şeyin çok belirsiz olduğu bir dönemde Charter uçuşların durdurulmasıydı. Ani bir karar ile bunu yapmak zorundaydık ve bu karardan olumsuz etkilenen büyük bir kesim vardı. İkinci konu ise karantina. İngiltere’de vaka sayısının hızla artması nedeniyle İngiltere’den gelen uçak havada iken karantina kararı almak çok zorlayıcıydı. Olaylar öyle hızlı gelişti ki yolcular, karantinaya alınacaklarını uçaktan inince öğrendiler.

- “Biz bizeyiz” diyerek, iş yerleri açıldı. İç piyasaya yönelik olarak yeni düzenlemeler var mı?

- Normalleşme süreci başladı. İş yerleri açıldı. Güneyde 1500 çalışanımız var. Kapıların açılması şu anda gündemimizde. Rum tarafı, sadece çalışanlara yönelik olarak 8 Haziran’da kapıların açılabileceğini belirtti ama bizim için bu mümkün görünmüyor. Biz PCR testi yapıp, göndereceğiz ama dönüşü nasıl olacak? Bu nedenle, bu konuyu Bilim Kurulu’na havale ettik. Onların görüşleri doğrultusunda tarih belirleyeceğiz.

- Cumhurbaşkanlığı seçiminde tüm rakiplerin sahada, hatta koalisyon hükümetinde olduğu bir tabloda, “tüm siyasi kaygılar bir tarafa bırakıldı, görev başındaki tüm adaylar görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında uyum içinde çalışıyor” diyebilir misiniz?

- İçinde bulunduğumuz koşullarda pandemi öncesi yapılan tüm konuşmalar anlamını yitirmiştir. Türkiye ile kurduğumuz güçlü ilişkilerde güven zeminine dayalı yeni bir pencere açıldı. Büyük bir destek var. Benim gündemimde, bu ilişkinin daha da güçlendirilerek sürdürülmesi var. Başbakan olarak içinde bulunduğumuz dönemde yürüttüğüm çalışma hiç kolay değil. Benim hiç maskem olmadı ama siyaset sahnesi genelde maskeli. Ben bu maskeleri görmeden yoluma devam ediyorum. Bu soruya vereceğim cevap budur.

- Sizi yıllardır tanırım. İçinden geldiği gibi konuşan, samimi bir iletişim yaklaşımınız var. Bu yaklaşım bazen yanlış anlaşılmanıza sebep oluyor mu?

- Fikir, tartışma zemini içinde insanlarla mücadele ederim. Niyet okumam. Bazı gerçekleri anlatırken, yanlış anlaşılmalar oluyor. benim söylemeye çalıştığımı, herkes istediği gibi anlıyor. Esas niyetimin başka anlamlara çekilmesi, bazı entrikalar, onur kırıcı yaklaşımlar kırıcı oluyor ama dediğim gibi yorgunluğum da yılgınlığım da yok.

- KKTC’nin geleceği ile ilgili çok olumlu konuşuyorsunuz. Bu konuşmalarınız zaman zaman hayalci bir yaklaşım olarak dillendiriliyor. Hayal mi bunlar gerçek mi?

- Bu yaşıma geldim. Ne dediysem çıktı. Yıllarca yurt dışında çalıştım. Tüm birikimimle yıllar boyunca yatırımımı ülkemde yaptım. TV kurdum. Hiç kimsenin ışık görmediği dönemlerde, ben buraya inandım. Zaman beni haklı çıkardı. Bundan sonra da böyle olacak. Bu salgın bitmedi, belki bundan sonra başka adlar altında başka salgınlar da olabilir. Milyonlarca nüfusu olan ülkelerin bu salgınlarla mücadelesi çok zor. Bizim nüfusumuz bu mücadelede önemli bir avantaj. Bugün söylediklerim hayal değil, öngörü. Desteklerine müteşekkirim. Türkiye ile ilişkilerimiz daha da güçlenecek, siyasi anlamda Kıbrıs Türkleri zarar görmeyecek. Günün sonunda bu öngörülerimin doğru çıkacağını hep birlikte göreceğiz.

- Son olarak bir mesajınız var mı?

- Bizim halkımız, konuşuyor, tartışıyor, eleştiriyor. Bunlar olacak. Ancak, pandemi olayında halkımızın tüm kesimleri büyük bir birlik ve beraberlik sağladı, herkes kendine düşen sorumluluğu aldı. Güzellik yaşandı. Gösterdikleri olgunluk için herkese çok teşekkür ederim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.