Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

GEÇMİŞ OLSUN KIBRIS’IM

“Çok şükür” diyebileceğimiz kadar hasarsız 5.3 şiddetinde sallandık. Kimi yerlerde çok hafif kimi yerlerde güçlü hissedildi. Şimdi uzmanlar artçı depremlerin olabileceğine dikkat çekerken, diğer yandan da alt yapısı sağlam olmayan binalar konusunda uyarılar yapılıyor. Hep “geçmiş olsun” diyeceğimiz olaylar yaşayalım, ötesini artık demeyelim diye niyet ederek 25 Ocak 2020’de Elazığ ve Malatya depremlerinden sonra yazdığım yazıyı sizlerle paylaşmak isterim. ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR Güneşli bir sabaha, sıcak yorgan üzerimi örterken, üstü açık yatanların soğunu iliklerimde hissederek uyandım. Türkiyem acı bir şekilde, bir kez daha deprem gerçeğini yaşadı, hem de kışın ayazında. Elazığ ve Malatya’dan can kayıplarının artabileceği, halen 1031 yaralı ve sayısı tam olarak bilinmeyen enkaz altında insanların olduğu haberleri can yakıyor. Bu arada mucize kurtuluş haberleri, halen göçük altındakiler için umut ışığı yaysa da kaygıları, korkuları gidermiyor. Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür’ün merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan, 6,6 büyüklüğünde depremin, Doğu Anadolu fay hattının uyanması anlamına geldiğini hakkında ki açıklaması ise beni yıllar öncesine götürdü. Yer: TC Başbakanlık Yı: 2000 Toplantı Konusu: Sismik 2 Gemisi’nin alımı İlgili tüm kesimler konuştu.,Son sözü, nurlarda uyusun Deprem Dede Işıkara aldı. “Bu bir kehanet değil, bilimsel bir tespit, bu ülkede 30 saniye ile 30 yıl içerisinde büyük bir deprem olacak. Bu geminin alımı yerine, ayrılan bütçenin zaten belli olan riskli fay hatları üzerindeki şehirlerde depreme dayanıklı olmayan hastane, okul ve evlerin güçlendirilmesi ve arama kurtarma hazırlıklarına ayırılması can kayıplarının ve felaketin boyutunu azaltır. Deprem sonrası olası yangınlar için erken uyarı sistemleri şarttır.” demişti. Bu konuşma sonrasında gemi alımı iptal edilmiş ve merhum Işıkara’nın öngörüleri doğrultusunda gerekli tedbirlerin alınması için söz konusu bütçenin kullanımı karara bağlanmıştı. Hepimiz biliyoruz; insanoğlu doğa karşısında aciz ama kendini olabildiğince korumak adına çaresiz değil. Bilgi çağında, bilimin ön gördüğü tüm tedbirlerin konunun adresindeki tüm kesimler tarafından alındığının bilinmesi vatandaşların hakkıdır. Görüntüleri izlerken hepimizin içi açıyor ama bir gerçek var ki; ateş düştüğü yeri yakıyor. Sadece ve sade bir insan olarak arama, kurtarma ve yardım için koşuşturan tüm insanlara minnet duyuyorum. Depremde yiten canlara rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara şifa, halen orada çile çekenlere kolaylık, alınan tedbirlerin daha da güçlendirilmesini ve daha büyük boyutlu felaketlerin yaşanmamasını diliyorum. Başımız sağ olsun Türkiye'm
Ekleme Tarihi: 22 Ocak 2021 - Cuma

GEÇMİŞ OLSUN KIBRIS’IM

“Çok şükür” diyebileceğimiz kadar hasarsız 5.3 şiddetinde sallandık. Kimi yerlerde çok hafif kimi yerlerde güçlü hissedildi. Şimdi uzmanlar artçı depremlerin olabileceğine dikkat çekerken, diğer yandan da alt yapısı sağlam olmayan binalar konusunda uyarılar yapılıyor.

Hep “geçmiş olsun” diyeceğimiz olaylar yaşayalım, ötesini artık demeyelim diye niyet ederek 25 Ocak 2020’de Elazığ ve Malatya depremlerinden sonra yazdığım yazıyı sizlerle paylaşmak isterim.

ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR

Güneşli bir sabaha, sıcak yorgan üzerimi örterken, üstü açık yatanların soğunu iliklerimde hissederek uyandım.

Türkiyem acı bir şekilde, bir kez daha deprem gerçeğini yaşadı, hem de kışın ayazında. Elazığ ve Malatya’dan can kayıplarının artabileceği, halen 1031 yaralı ve sayısı tam olarak bilinmeyen enkaz altında insanların olduğu haberleri can yakıyor. Bu arada mucize kurtuluş haberleri, halen göçük altındakiler için umut ışığı yaysa da kaygıları, korkuları gidermiyor.

Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür’ün merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan, 6,6 büyüklüğünde depremin, Doğu Anadolu fay hattının uyanması anlamına geldiğini hakkında ki açıklaması ise beni yıllar öncesine götürdü.

Yer: TC Başbakanlık
Yı: 2000
Toplantı Konusu: Sismik 2 Gemisi’nin alımı

İlgili tüm kesimler konuştu.,Son sözü, nurlarda uyusun Deprem Dede Işıkara aldı. “Bu bir kehanet değil, bilimsel bir tespit, bu ülkede 30 saniye ile 30 yıl içerisinde büyük bir deprem olacak. Bu geminin alımı yerine, ayrılan bütçenin zaten belli olan riskli fay hatları üzerindeki şehirlerde depreme dayanıklı olmayan hastane, okul ve evlerin güçlendirilmesi ve arama kurtarma hazırlıklarına ayırılması can kayıplarının ve felaketin boyutunu azaltır. Deprem sonrası olası yangınlar için erken uyarı sistemleri şarttır.” demişti. Bu konuşma sonrasında gemi alımı iptal edilmiş ve merhum Işıkara’nın öngörüleri doğrultusunda gerekli tedbirlerin alınması için söz konusu bütçenin kullanımı karara bağlanmıştı.

Hepimiz biliyoruz; insanoğlu doğa karşısında aciz ama kendini olabildiğince korumak adına çaresiz değil.

Bilgi çağında, bilimin ön gördüğü tüm tedbirlerin konunun adresindeki tüm kesimler tarafından alındığının bilinmesi vatandaşların hakkıdır.

Görüntüleri izlerken hepimizin içi açıyor ama bir gerçek var ki; ateş düştüğü yeri yakıyor.

Sadece ve sade bir insan olarak arama, kurtarma ve yardım için koşuşturan tüm insanlara minnet duyuyorum.

Depremde yiten canlara rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara şifa, halen orada çile çekenlere kolaylık, alınan tedbirlerin daha da güçlendirilmesini ve daha büyük boyutlu felaketlerin yaşanmamasını diliyorum.

Başımız sağ olsun Türkiye'm

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.