Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

İYİ HABER! DİBE VURUYORUZ!

Bir atasözümüz var, çok sevdiğim “Bir musibet bin nasihatten daha iyidir. “ COVİD 19 adlı bir musibet, yan etkileri ile bin bir musibeti de beraberinde getirdi. İyi de etti. Bu sayede: insanın, insanlığın içinde bulunduğu halleri çırılçıplak gözlerimizin önüne serdi. Bu hallerden bir kaç örnek ve bu örnekler karşısında bazı erdemsizliklerimizi sıralayalım mı? - Yel değirmenlerine savaş açan Donkişot gibi tek başına savaşıyorsak, aciziz. - Kant’ın dediği gibi “aydınlanma için rehber arıyorsak” daha da aciziziz. Ne demiş Yunus Emre “İlim ilim bilmektir  İlim kendin bilmektir  Sen kendini bilmezsin  Ya nice okumaktır.” - Dünya yanarken, yanmayan konfor alanımız varsa ve biz bu alanın içinde huzur buluyorsak, benciliz, hem de çok.. - Bizim başımıza gelmediği sürece, insanlık dramlarını kılımızı kıpırdatmadan izliyorsak, bin kere benciliz. Hatırlayalım mı Mevlana’nın dizelerini “Bencillik, göze takılmış ayna gibidir. O gözler, nereye bakarsa baksın kendinden başka birini görmez." - “İnsanlar, savaşa savaş açmadıkları sürece, hiçbir şey savaşları ortadan kaldırmayacaktır” demiş Albert Einstein.. İçinde bulunduğumuz arbedede, biz de arbede üstüne arbede çıkarıyorsak savaşçı vahşiyiz. - Yaşar Kemal’in dediği gibi “dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulmuşken savaşmaktan” bıkıp, usanmadan, savaş dilinin ispat-ı vücut hali olarak ortalarda dolaşıyorsak, iki kere vahşiyiz. - Yüz sekiz yıl önce terk-i diyar eğleyen Albert Camus “Dünyada her kötülük cehaletten gelir” demişken ve biz hala kendi söküğümüzü dikemezken, usta terzilere akıl veriyorsak, cahiliz. - “Hiç bir bilgi yeni değildir” cümlesi MÖ SOKRATES tarafından söylenmişken, “ben biliyorum” diye ortalarda geziniyorsak, iki kere cahiliz.  - Bize benzemeyenleri, ötekileştiriyorsak, ayrımcıyız. Malcolm X’in sözünün ezber zamanı sanki.. “İyi siyah veya iyi beyaz olmak gibi bir durum yoktur. İyi veya kötü insanlar vardır.”  - Ötekileştirmekle yetinmeyip, yaşam alanımızdan çıksınlar diye çabalıyorsak, iki kere ayrımcıyız. - Tüm dünyada, insanın ve insanlığın hizmetkarları olan siyasi erk, bizi, bazen uçuruma sürüklerken, arkasından gidiyorsak, Nazım Hikmet’in dediği gibi “koyun gibiyiz”.. - Deryada bir zerre ömrümüzde, benzer yaşanmışlıkları yüz kez görmüş, okumuşken bazı yaşadıklarımıza hala şaşırıyorsak, (kendi varoluşlarını yaşayan gerçek koyunların affına sığınarak), iki kere koyun gibiyiz. - Adaletin, bir gün hepimiz için sığınılacak tek liman olabileceğini unuttuğumuz her an adil değiliz. - Özdemir ASAF ne de güzel yazmış. “İnsansız adalet olmaz Adaletsiz insan olur mu?  Olur, olmaz olur mu!  Ama, olmaz olsun”.. Bu dizelere de kulaklarımızı mühürlüyorsak, iki kere adil değiliz. Tam bu satırları yazarken, uçan kuşlar gördüm penceremden ve Martin Luther King’in sözleri geçti içimden. “Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk.” Sonra Atila İlhan sesleniyor uzaklardan ruh halimize tercüman olarak “O mahur beste çalar, müjganla ben ağlaşırız.” Sözün özü; dip yapmak iyi haber olur mu? Sanki olur.. Çünkü, dibin daha da dibi olamayacağı için varılacak yer dibin ilerisi, biz görür müyüz bilmem ama belki de insanlık için zirve olur.  21 Mart Dünya Şiir Günü kutlu olsun Özdemir ASAF dizeleriyle ve gamsız günlerimize özlemle.. Eskiden Ne güzel şarkılar vardı eskiden Gençliğimizi donatırlardı Hep iyi şeyler hatırlatırlardı Geçip gitmiş devirlerden  sevgi ve ümid yaratırlardı O zaman her şey uzaktı ölümden Yanık şarkılar bile neşeli başlardı İster istemez saadet taşardı, gamsız günlerimizden Ne güzel zamanlar vardı eskiden..
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2021 - Pazar

İYİ HABER! DİBE VURUYORUZ!

Bir atasözümüz var, çok sevdiğim “Bir musibet bin nasihatten daha iyidir. “ COVİD 19 adlı bir musibet, yan etkileri ile bin bir musibeti de beraberinde getirdi. İyi de etti. Bu sayede: insanın, insanlığın içinde bulunduğu halleri çırılçıplak gözlerimizin önüne serdi. Bu hallerden bir kaç örnek ve bu örnekler karşısında bazı erdemsizliklerimizi sıralayalım mı?

- Yel değirmenlerine savaş açan Donkişot gibi tek başına savaşıyorsak, aciziz.
- Kant’ın dediği gibi “aydınlanma için rehber arıyorsak” daha da aciziziz. Ne demiş Yunus Emre “İlim ilim bilmektir 
İlim kendin bilmektir 
Sen kendini bilmezsin 
Ya nice okumaktır.”

- Dünya yanarken, yanmayan konfor alanımız varsa ve biz bu alanın içinde huzur buluyorsak, benciliz, hem de çok..
- Bizim başımıza gelmediği sürece, insanlık dramlarını kılımızı kıpırdatmadan izliyorsak, bin kere benciliz. Hatırlayalım mı Mevlana’nın dizelerini “Bencillik, göze takılmış ayna gibidir. O gözler, nereye bakarsa baksın kendinden başka birini görmez."

- “İnsanlar, savaşa savaş açmadıkları sürece, hiçbir şey savaşları ortadan kaldırmayacaktır” demiş Albert Einstein.. İçinde bulunduğumuz arbedede, biz de arbede üstüne arbede çıkarıyorsak savaşçı vahşiyiz.
- Yaşar Kemal’in dediği gibi “dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulmuşken savaşmaktan” bıkıp, usanmadan, savaş dilinin ispat-ı vücut hali olarak ortalarda dolaşıyorsak, iki kere vahşiyiz.

- Yüz sekiz yıl önce terk-i diyar eğleyen Albert Camus “Dünyada her kötülük cehaletten gelir” demişken ve biz hala kendi söküğümüzü dikemezken, usta terzilere akıl veriyorsak, cahiliz.
- “Hiç bir bilgi yeni değildir” cümlesi MÖ SOKRATES tarafından söylenmişken, “ben biliyorum” diye ortalarda geziniyorsak, iki kere cahiliz. 

- Bize benzemeyenleri, ötekileştiriyorsak, ayrımcıyız. Malcolm X’in sözünün ezber zamanı sanki.. “İyi siyah veya iyi beyaz olmak gibi bir durum yoktur. İyi veya kötü insanlar vardır.” 
- Ötekileştirmekle yetinmeyip, yaşam alanımızdan çıksınlar diye çabalıyorsak, iki kere ayrımcıyız.

- Tüm dünyada, insanın ve insanlığın hizmetkarları olan siyasi erk, bizi, bazen uçuruma sürüklerken, arkasından gidiyorsak, Nazım Hikmet’in dediği gibi “koyun gibiyiz”..
- Deryada bir zerre ömrümüzde, benzer yaşanmışlıkları yüz kez görmüş, okumuşken bazı yaşadıklarımıza hala şaşırıyorsak, (kendi varoluşlarını yaşayan gerçek koyunların affına sığınarak), iki kere koyun gibiyiz.

- Adaletin, bir gün hepimiz için sığınılacak tek liman olabileceğini unuttuğumuz her an adil değiliz.
- Özdemir ASAF ne de güzel yazmış. “İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu? 
Olur, olmaz olur mu! 
Ama, olmaz olsun”.. Bu dizelere de kulaklarımızı mühürlüyorsak, iki kere adil değiliz.

Tam bu satırları yazarken, uçan kuşlar gördüm penceremden ve Martin Luther King’in sözleri geçti içimden. “Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk.”

Sonra Atila İlhan sesleniyor uzaklardan ruh halimize tercüman olarak “O mahur beste çalar, müjganla ben ağlaşırız.”

Sözün özü; dip yapmak iyi haber olur mu? Sanki olur.. Çünkü, dibin daha da dibi olamayacağı için varılacak yer dibin ilerisi, biz görür müyüz bilmem ama belki de insanlık için zirve olur. 

21 Mart Dünya Şiir Günü kutlu olsun Özdemir ASAF dizeleriyle ve gamsız günlerimize özlemle..

Eskiden
Ne güzel şarkılar vardı eskiden
Gençliğimizi donatırlardı
Hep iyi şeyler hatırlatırlardı
Geçip gitmiş devirlerden 
sevgi ve ümid yaratırlardı
O zaman her şey uzaktı ölümden
Yanık şarkılar bile neşeli başlardı
İster istemez saadet taşardı, gamsız günlerimizden
Ne güzel zamanlar vardı eskiden..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.