Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

İYİ HABER, İYİ GELDİ

Başbakan Ersin Tatar’ın mesajını,  güne iyi haberlerle başlamanın sevinciyle paylaştım bugün. Yineleyeyim “COVID19 Salgını nedeni ile 14 gündür gözlem altından tuttuğumuz Alman Misafirlerimizi ülkelerine sağ salim göndermeye başlamış bulunuyoruz. Şu an ikinci uçağımız da havalanmıştır. Böylelikle an itibarı ile 500’e yakın Alman Vatandaşı ülkelerine doğru yola çıkmıştır. Transferler gün boyunca devam edecektir. Karantina süresi boyunca misafirlerimizle ilgilenen başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm görevli vatandaşlarımıza da halkım adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.”  İyi haberlerin virüsten hızlı yayılması dileklerimle vatandaş olarak sayın başbakana ve onun nezdinizde bu sürece canla başla katılan tüm insanlara en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Sabah mesajı okurken 20 yıl önceye anılarda kısa bir yolculuk yaptım. Türkiye’de deprem, sel felaketleri, terör olaylarının yaşanmasından hemen sonra ve büyük ekonomik krizinin arifesinde bir gün yolum, Hürriyet Gazetesi’nde dönemin genel yayın yönetmeni Oktay Ekşi ile kesişti.  Şu an 87 yaşında olan Oktay Ekşi’ye sağlık dileklerimi ileterek, aramızda geçen diyaloğu paylaşayım. “Sayın Ekşi, halk kötü haberlerden çok bunaldı. Siz mevcut yapınızda devam ederken, “iyi haberler” diye bir sayfa ayırsanız ne iyi olur. Çünkü iyi şeyler de oluyor.” “Dilek hanım belki şaşıracaksınız ama halkın büyük çoğunluğu iyi haberlere ilgi duymuyor.” Haklıydı, çok şaşırmıştım. Bu konuşma bugün olsa şaşırmazdım sanırım. İnşallah bu “HOP”, iyi haberlere de ilgi duymamızı, iyi yapılan işlere teşekkür etmeyi de öğretir. Şimdi, dün kaldığımız yerden devam. Şapkalı ve şapkasız her insanın ölüm ve sağlık söz konusu olunca tamamen eşitlendiği gerçeği ile yine alfabetik sıra ile ünvansız sadece isimlerle “süreç neyi fark ettirdi? Neleri öğretti?” sorularımın cevaplarını paylaşıyorum.  Zaman ayırıp, yorum yapan değerlere müteşekkirim. ADNAN DİLİM: Sevgi, emek ve  sağlığın, bizim için doğal olan özgürce dolaşabilmenin aslında ne kadar değerli olduğunu öğrendim. AHMET SEFER: Tetkiklerin bir çoğunda negatif sonuç alınmasının mutluluğunu yaşarken, halkın büyük çoğunluğuna psikolojik test yapılsa sonucu ne çıkar kestiremiyorum. Sorumluluk ile evde kalanlardanım, kullanmayı bilene Allah’ın ne çok nimetler verdiğini, çok yemek yemeden de doyulduğunu, hala umut taşımanın mümkün olduğunu fark ettim. EMİR KASIM: Bu günleri felaket olarak görmüyorum. Üretmek için çok güzel bir zaman. Kendimde keşfetiğim şey ise tekrar sabretmeyi öğrenmek oldu. Neden at gibi koşturuyoruz, neden zamanla yarışıyoruz? Sadece yasaklandığında kıymet bilmeyelim. Adaya gelip de doğasında dolaşamamak, sevdiklerinle kucaklaşamamak da varmış.. FÜSUN YILDIZ: Yeni yapılan bir çalışma corona virüsün en uzun süre metal yüzey üzerinde değil "umursamazlık" üzerinde yaşadığını gösterdi... Evde kal KKTC.. Hepimiz aynı gemideyiz. Geminin kamarısında, kaptan köşkünde veya makine dairesinde olman farketmez. Hepimiz bu gemide en yakın güvenli kıyıya sağlıkla birlikte ulaşmaya çalışıyoruz, Bu mücadelede kahraman yok... İşini özveriyle iyi yapan, kurallara kaidelere uyan, dedikodu ve yanlış bilgi üretmeyen herkes kahraman. GAMZE MOCAN: Üzüldüğüm küçük şeylerin ne kadar anlamsiz olduğunu anladım. İnanıyorum ki bu kabus bittiğinde hepimiz gercekten yenilenmis olarak, yeniden dünyaya gelmiş gibi olacağız . Özet olarak tanrı dersini verdi. HÜSEYİN KÖROĞLU: Bu süreç aslında bize bildiklerimizi yeniden hatırlattı. En çarpıcı olan da bence “Bu dünya gerçekten “YALAN”. Üç günlük dünyada umarım insanoğlu hem kendini he de doğayı yeniden keşfeder. Akıllanmazsa daha kötü sınavlarla sınanır. Tarih bunun kanıtları ile doludur.” İLHAN KAKI: Bu müsibetten ders çıkarmak gerek, her şeyin para olmadığının öğrenilebilmesi için. Bir müsibet, bin nasihatta bedeldir. KAMİL ÖZER: Bu yaşanan olaylar karşısında hep birlikte kabuğumuza çekilmek zorunda kaldık. Aslında yaşadıklarımız bizi terbiye ediyor,ders çıkarttırıyor. Bir sınavdan geçiyoruz. Şükrü, sabrı, sakinliği öğretiyor. MUSTAFA İNAN: Adalet çok önemli ama sağlıktan daha önemli hiç bir şey yok. Öbür tarafa giderken bir çorap bile götüremiyoruz, dolayısıyla zaman birlik, beraberlik zamanı. NAZIM BERATLI: Ben bu süreçte, mevkiye mansıba bakılmaksızın, bilmeyenlerin öğrenmek istemedikleri için cahil olduklarını öğrendim. RİFAT SİBER: Ama süreç henüz devam ediyor, ne öğrendiğimizi açıklamak için bir süre daha beklesek.. Korunma tedbirlerinin ne ölçüde yaralı olacağı bundan sonra olabileceklere yön verecek. Herkese sağlıklı günler diliyorum dileğim en kısa zamanda ve önemli sağlık sorunları olmadan bu badireyi atlatmamız. SIDDIK ORHAN: Halen insanların büyük çoğunluğunun aldığı bedava nefesin bile farkında olmadığını, şükretmeyi, sabrı bilmediğini ve tarihden hiç ders alınmadıgını görüyorum. İnsanların inançları ne olursa olsun yaptıkları iyililiği de, kötülüğü de nefes aldığı bu dünyada bumerang gibi yaşayacağı gerçeğini anladığı an dünya zaten düzenine kavuşur. Vardır bunda da bir hayır deyip bekleyeceğiz. SERDAR DENKTAŞ: Zaman rol çalma zamanı değil.Her makama düşen büyük sorumluluklarımızı unutmayalım.Hükümet yokluklar içinde elinden geleni yapıyor.Eksikler yanlışlıklar olabilir. Neticede onlarda insan.. Eksikleri varsa tamamlamaya çalışalım.Yanlışları varsa düzeltmeye çalışalım..Öfkeyle değil sevgiyle..Bu zamanda bize yakışan budur. ŞERİFE ÜNVERDİ: Anlamamız ve farkında olmamız gereken en önemli konu sağlığın ne kadar önemli olduğudur. Bunun yanında maddi değerler çok önemsiz kalıyor. Benim için ailem her zaman çok önemli oldu, şimdi toplum olarak aile olmayı öğrenme zamanı. TURGAY AVCI: Bu süreçte yüksek teknolojiye sahip ve zengin ülkelerin değil, sevgi ve yüreği ile yardımlaşan ve insanlığa hizmet eden milletlerin başarısını gördük. Küreselleşmenin özünde, insanların herşeyi paylaşarak daha iyi bir dünya daha iyi yaşam şartları için birlikte hareket etmesi gerektiğini gördük. Yaşadığımız en büyük küresel tehdit “sadece senin iyi olman yetmez ,herkesin  iyi olması gerekir”  düşüncesini dilerim benimsetir. ZUHAL TUNALI: Şu ana kadar mevcut  insan karakterini ne kadar sabırsız ve nankör olduğunu, kendilerinin vazgeçilmez ve çok değerli  zannettiklerini görüyorum. Her fani ölümlü olduğunu biliyor  ama yüzde 95’inin buna inanmadığını  ve bu müthiş çelişkinin tüm kaosların birincil sebebi olduğununu anlıyorum. Bu illüzyonu doğru algılayabilirsek, olayların karşısında insanlar nötr  olabilecekler diye yorumluyorum. Çok teşekkür ederim. Mesajlar gelmeye devam ediyor. Arkası yarın.. Daha önceki yazılarımı okuyanlar anımsayacaklardır Sokrates’in “hiç bir bilgi yeni değildir” sözünün paylaşmıştım. Belki zaman yeni olmayan bilgileri yeniden öğrenme zamanıdır. Bugünün sözü de 1248’de vefat eden, İranlı mutasavvıf Şems-i Tebrizi’den olsun istedim.   "Hayat bu, son dediğin an yeniden can bulur"
Ekleme Tarihi: 24 Mart 2020 - Salı

İYİ HABER, İYİ GELDİ

Başbakan Ersin Tatar’ın mesajını,  güne iyi haberlerle başlamanın sevinciyle paylaştım bugün. Yineleyeyim “COVID19 Salgını nedeni ile 14 gündür gözlem altından tuttuğumuz Alman Misafirlerimizi ülkelerine sağ salim göndermeye başlamış bulunuyoruz. Şu an ikinci uçağımız da havalanmıştır. Böylelikle an itibarı ile 500’e yakın Alman Vatandaşı ülkelerine doğru yola çıkmıştır. Transferler gün boyunca devam edecektir. Karantina süresi boyunca misafirlerimizle ilgilenen başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm görevli vatandaşlarımıza da halkım adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.”  İyi haberlerin virüsten hızlı yayılması dileklerimle vatandaş olarak sayın başbakana ve onun nezdinizde bu sürece canla başla katılan tüm insanlara en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Sabah mesajı okurken 20 yıl önceye anılarda kısa bir yolculuk yaptım. Türkiye’de deprem, sel felaketleri, terör olaylarının yaşanmasından hemen sonra ve büyük ekonomik krizinin arifesinde bir gün yolum, Hürriyet Gazetesi’nde dönemin genel yayın yönetmeni Oktay Ekşi ile kesişti.  Şu an 87 yaşında olan Oktay Ekşi’ye sağlık dileklerimi ileterek, aramızda geçen diyaloğu paylaşayım. “Sayın Ekşi, halk kötü haberlerden çok bunaldı. Siz mevcut yapınızda devam ederken, “iyi haberler” diye bir sayfa ayırsanız ne iyi olur. Çünkü iyi şeyler de oluyor.” “Dilek hanım belki şaşıracaksınız ama halkın büyük çoğunluğu iyi haberlere ilgi duymuyor.”
Haklıydı, çok şaşırmıştım. Bu konuşma bugün olsa şaşırmazdım sanırım.
İnşallah bu “HOP”, iyi haberlere de ilgi duymamızı, iyi yapılan işlere teşekkür etmeyi de öğretir.
Şimdi, dün kaldığımız yerden devam. Şapkalı ve şapkasız her insanın ölüm ve sağlık söz konusu olunca tamamen eşitlendiği gerçeği ile yine alfabetik sıra ile ünvansız sadece isimlerle “süreç neyi fark ettirdi? Neleri öğretti?” sorularımın cevaplarını paylaşıyorum.  Zaman ayırıp, yorum yapan değerlere müteşekkirim.

ADNAN DİLİM: Sevgi, emek ve  sağlığın, bizim için doğal olan özgürce dolaşabilmenin aslında ne kadar değerli olduğunu öğrendim.
AHMET SEFER: Tetkiklerin bir çoğunda negatif sonuç alınmasının mutluluğunu yaşarken, halkın büyük çoğunluğuna psikolojik test yapılsa sonucu ne çıkar kestiremiyorum. Sorumluluk ile evde kalanlardanım, kullanmayı bilene Allah’ın ne çok nimetler verdiğini, çok yemek yemeden de doyulduğunu, hala umut taşımanın mümkün olduğunu fark ettim.
EMİR KASIM: Bu günleri felaket olarak görmüyorum. Üretmek için çok güzel bir zaman. Kendimde keşfetiğim şey ise tekrar sabretmeyi öğrenmek oldu. Neden at gibi koşturuyoruz, neden zamanla yarışıyoruz? Sadece yasaklandığında kıymet bilmeyelim. Adaya gelip de doğasında dolaşamamak, sevdiklerinle kucaklaşamamak da varmış..
FÜSUN YILDIZ: Yeni yapılan bir çalışma corona virüsün en uzun süre metal yüzey üzerinde değil "umursamazlık" üzerinde yaşadığını gösterdi... Evde kal KKTC.. Hepimiz aynı gemideyiz. Geminin kamarısında, kaptan köşkünde veya makine dairesinde olman farketmez. Hepimiz bu gemide en yakın güvenli kıyıya sağlıkla birlikte ulaşmaya çalışıyoruz, Bu mücadelede kahraman yok... İşini özveriyle iyi yapan, kurallara kaidelere uyan, dedikodu ve yanlış bilgi üretmeyen herkes kahraman.
GAMZE MOCAN: Üzüldüğüm küçük şeylerin ne kadar anlamsiz olduğunu anladım. İnanıyorum ki bu kabus bittiğinde hepimiz gercekten yenilenmis olarak, yeniden dünyaya gelmiş gibi olacağız . Özet olarak tanrı dersini verdi.

HÜSEYİN KÖROĞLU:
Bu süreç aslında bize bildiklerimizi yeniden hatırlattı. En çarpıcı olan da bence “Bu dünya gerçekten “YALAN”. Üç günlük dünyada umarım insanoğlu hem kendini he de doğayı yeniden keşfeder. Akıllanmazsa daha kötü sınavlarla sınanır. Tarih bunun kanıtları ile doludur.”
İLHAN KAKI: Bu müsibetten ders çıkarmak gerek, her şeyin para olmadığının öğrenilebilmesi için. Bir müsibet, bin nasihatta bedeldir.
KAMİL ÖZER: Bu yaşanan olaylar karşısında hep birlikte kabuğumuza çekilmek zorunda kaldık. Aslında yaşadıklarımız bizi terbiye ediyor,ders çıkarttırıyor. Bir sınavdan geçiyoruz. Şükrü, sabrı, sakinliği öğretiyor.
MUSTAFA İNAN: Adalet çok önemli ama sağlıktan daha önemli hiç bir şey yok. Öbür tarafa giderken bir çorap bile götüremiyoruz, dolayısıyla zaman birlik, beraberlik zamanı.
NAZIM BERATLI: Ben bu süreçte, mevkiye mansıba bakılmaksızın, bilmeyenlerin öğrenmek istemedikleri için cahil olduklarını öğrendim.
RİFAT SİBER: Ama süreç henüz devam ediyor, ne öğrendiğimizi açıklamak için bir süre daha beklesek.. Korunma tedbirlerinin ne ölçüde yaralı olacağı bundan sonra olabileceklere yön verecek. Herkese sağlıklı günler diliyorum dileğim en kısa zamanda ve önemli sağlık sorunları olmadan bu badireyi atlatmamız.
SIDDIK ORHAN: Halen insanların büyük çoğunluğunun aldığı bedava nefesin bile farkında olmadığını, şükretmeyi, sabrı bilmediğini ve tarihden hiç ders alınmadıgını görüyorum. İnsanların inançları ne olursa olsun yaptıkları iyililiği de, kötülüğü de nefes aldığı bu dünyada bumerang gibi yaşayacağı gerçeğini anladığı an dünya zaten düzenine kavuşur. Vardır bunda da bir hayır deyip bekleyeceğiz.
SERDAR DENKTAŞ: Zaman rol çalma zamanı değil.Her makama düşen büyük sorumluluklarımızı unutmayalım.Hükümet yokluklar içinde elinden geleni yapıyor.Eksikler yanlışlıklar olabilir. Neticede onlarda insan.. Eksikleri varsa tamamlamaya çalışalım.Yanlışları varsa düzeltmeye çalışalım..Öfkeyle değil sevgiyle..Bu zamanda bize yakışan budur.
ŞERİFE ÜNVERDİ: Anlamamız ve farkında olmamız gereken en önemli konu sağlığın ne kadar önemli olduğudur. Bunun yanında maddi değerler çok önemsiz kalıyor. Benim için ailem her zaman çok önemli oldu, şimdi toplum olarak aile olmayı öğrenme zamanı.
TURGAY AVCI: Bu süreçte yüksek teknolojiye sahip ve zengin ülkelerin değil, sevgi ve yüreği ile yardımlaşan ve insanlığa hizmet eden milletlerin başarısını gördük. Küreselleşmenin özünde, insanların herşeyi paylaşarak daha iyi bir dünya daha iyi yaşam şartları için birlikte hareket etmesi gerektiğini gördük. Yaşadığımız en büyük küresel tehdit “sadece senin iyi olman yetmez ,herkesin  iyi olması gerekir”  düşüncesini dilerim benimsetir.
ZUHAL TUNALI: Şu ana kadar mevcut  insan karakterini ne kadar sabırsız ve nankör olduğunu, kendilerinin vazgeçilmez ve çok değerli  zannettiklerini görüyorum. Her fani ölümlü olduğunu biliyor  ama yüzde 95’inin buna inanmadığını  ve bu müthiş çelişkinin tüm kaosların birincil sebebi olduğununu anlıyorum. Bu illüzyonu doğru algılayabilirsek, olayların karşısında insanlar nötr  olabilecekler diye yorumluyorum.
Çok teşekkür ederim. Mesajlar gelmeye devam ediyor. Arkası yarın..

Daha önceki yazılarımı okuyanlar anımsayacaklardır Sokrates’in “hiç bir bilgi yeni değildir” sözünün paylaşmıştım. Belki zaman yeni olmayan bilgileri yeniden öğrenme zamanıdır.


Bugünün sözü de 1248’de vefat eden, İranlı mutasavvıf Şems-i Tebrizi’den olsun istedim.
 

"Hayat bu, son dediğin an yeniden can bulur"

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.