Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

SAYIN CUMHURBAŞKANI ADAYLARIMIZ

  Yazılarımı okuyanlar bilirler, insanlığa “DUR!! ÇOK İLERİ GİTTİN” gerçeğini hatırlattığı için Covid 19’a bilim insanlarından özür dileyerek, virüse HOP!! adını koymuştum. 70 gün karantinada pek çok yüzleşme yaşayarak kaldık. Sonra yavaş yavaş açıldık. Açılım sonrası, “Covid 19 insanları değiştirecek zannettik. Karantina bitti. Açıldık. Vaka sayıları artıyor. Hiç bir şey değişmedi. İnsanlar değişmiyor. Öğrenmiyor.” cümlesi adeta uzun bir slogan olarak söyleniyor şimdiki günlerde. KESİNLİKLE KATILMIYORUM BU GÖRÜŞLERE.. Bu cümleleri kullananların sayısının çokluğu, öğrenenlerin sayısının ne kadar çok olduğunun göstergesi aslında.. “Covid 19 hiç bir şey değiştirmedi” diyenler; aşağıda yazdığım sorularımı yanıtlar mısınız lütfen? 1. Hayatta ki öncelikleriniz değişti mi? 2. Aile bağlarınız güçlendi mi? 3. Tüketim alışkanlıklarınız değişti mi? 4. Geleneksel ne çok değeri yok saydığımızı, doğaya, dünyaya ve kendimize ne kadar kötü davrandığımızı fark ettiniz mi? 5. Maddi ve manevi ihtiyaçlarınızın listesini yenileyerek, güncellediniz mi? 6. “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” ata sözünü anımsatan örnekler gördüğünüzde elinizde olmadan bir öfke dalgası sizi sarıyor mu? 7. Duygularınız ve mantığınız öncesine oranla daha dengeli bir şekilde iletişim kurmaya başladı mı? 8. Bilgi çağında insanlığın faydası için kullanılan bilimin ne kadar çok gerekli olduğunu daha net anladınız mi? 9. Çok parası olan ile hiç parası olmayanın da ölüm ve çaresizlik söz konusu olduğunda bire bir eşitlendiğini yaşayarak gördünüz mü? Sorularımın yüzde ellisinden fazlasına cevabı “EVET” olanlar, Covid 19’la gelen gerçek dünyaya hoşgeldiniz? “Evet” cevaplarının çok olduğunu düşünüyor ve kabul buyururlarsa sözcülüklerini üstleniyorum. “2’nci akım yaşayacak mıyız?” kaygısı ve ağır bir ekonomik krizin yaşamları Covid 19 salgını kadar yaşamları alt üst edeceği karabasanı üzerimizdeyken 11 Ekim 2020’ de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Sürpriz isimler adaylığını açıklamaz ise adayların kimler olduğu kesinleşti.   SAYIN CUMHURBAŞKANI ADAYLARI DEĞERLENDİRİLMESİ ARZI İLE BİLGİNİZE SUNARIZ. • Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik yapılan her eylemin farkındayız. • Sloganlar değil, icraatler en büyük ihtiyacımız. • Kişiler ile ilgili bir derdimiz yok. Sistemin hastalığını tedavi edecek yaklaşıma özlemimiz çok. • Aksiyon filmi izler gibi bir sonraki adımın ne olacağını biz bile tahmin ederken, zekamızın bu kadar hafife alınması canımızı acıtıyor. • Bu süreçte yaşadığımız olumlu ve olumsuz her yaşatılanı unutmayacak kadar güçlü hafızalarımız var. • Buna rağmen dünü geçmişte bırakmaya hazırız. • Bir avuç coğrafyada, herkes birbirini çok iyi tanıyor. Elbette, gönülden bağlı olduğunuz siyasi ideolojilere saygı duyuyoruz. Siyasi yelpazenin hangi renginde olursanız olun; bundan daha çok seçildiğiniz günden itibaren yelpazenin tüm kesimlerini hep birlikte kucaklayıp, kucaklamayacağınızı önemsiyoruz. • Süslü kampanyalardan daha çok kamuoyu ile gerçekçi ve samimi olarak kurulacak iletişim ve sosyal sorumluluk projelerinizle ilgileniyoruz. • Bireysel açıklamalarınızı elbette çok dikkatli dinleyeceğiz ama sizleri bir arada tüm medyaya açık bir platformda bir arada sorulara cevap verirken görmek istiyoruz. Sizler bir aradayken, her birinizden, sizi diğer adaylardan ayrıştıran en temel özelliklerinizi, çözümsüzlüğün gölgesinde, geçmişten bu güne genetik kod ile taşınan gelecek kaygısını gidermek için ortaya koyacağınız somut açılımları çok merak ediyoruz. • Bırakınız dış barışı, iç barışı nasıl sağlayacaksınız?Rekabette bile nezaketin esas olabileceğini bize yaşatabilecek misiniz?. Seçim süreci boyunca en çok bu iki konuya dikkat edeceğiz. • Hayatın özü matematik iken, sürekli değişen verilerle içsel hesap makinalarımız bozuldu. Sayın adayları, birbirlerinin açığını aramaya, bunu yaparken kıymetli zamanlarını harcamaya teşvik edenlere, sürekli dinlemek zorunda kaldıkları “en güzel akıl benim aklım” diyenlere karşı temkinli olmaya davet ediyoruz. • Sayın adaylarımızdan bu zamanı alt yapısı dolu, sahici yeni sözler söylemek, tüm halkın umudunu yeşertecek çözüm odaklı projeler hazırlamak için harcamalarını istirham ediyoruz. Bu yapılmayacak ise yeni sözü olmayanın susmasını yeğleriz. • Gerçek anlamda halk adına yapılacak siyasete su kadar, hava kadar muhtacız. • BİZ, hafife alınmayacak kadar çoğunluktayız.   Pardon!!! Yazıyı okurken aklınızdan sorular mı geçiyor? . Sen kimsin? Bu ne cüret, sözcülüğümüzü nasıl üstleniyorsun?  Ben kim miyim?   • Asaleti, zerafeti ve görgüyü annesinden öğrenen, • Bilgi ve sevginin en büyük özgüven kaynağı olduğunu, haddini bilmeyi, çok okumayı, çok yazmayı. adaletin önemini, bizzat içinde yaşatarak siyasi etik temelinde siyaset yapılabileceğini babasından öğrenen, • İş dünyasının acımasızlığını, bu dünya içinde vicdanlı kalmanın ağır bedelleri olabileceğini ve bu bedeli sadece iş insanının değil ailesinin de ödeyeceğini hayat arkadaşından öğrenen, - Dibi de zirveyi de yaşayarak bilen, • 18 yıldır nefes aldığı coğrafyaya sessiz sakin hizmet eden • “Şapkalı insanlarla, şapkasız sohbetler” sloganı ile yaptığı programlarla bu coğrafyada yaşanan travmaları, acıları, ödenen bedelleri bilen, • Bedeli bir ömür boyu antidepresan kullanmak olsa da Allah vergisi empati duygusuyla bu acıları içinde hisseden, • Tüm siyasi görüş ve inançlara insanlara ve doğaya zarar vermedikleri sürece saygı gösteren, • Boş ve çok konuşmalardan haz etmeyen, • Sağlığından başka kimsenin mahremiyetini merak etmeyen, • Tüm anormalliklerine rağmen olduğu gibi görünmekten çekinmeyen, • Hiç bir siyasi görüşü sahiplenmeyen, HİÇ KİMSEYİM!!!
Ekleme Tarihi: 02 Ağustos 2020 - Pazar

SAYIN CUMHURBAŞKANI ADAYLARIMIZ

 
Yazılarımı okuyanlar bilirler, insanlığa “DUR!! ÇOK İLERİ GİTTİN” gerçeğini hatırlattığı için Covid 19’a bilim insanlarından özür dileyerek, virüse HOP!! adını koymuştum. 70 gün karantinada pek çok yüzleşme yaşayarak kaldık. Sonra yavaş yavaş açıldık. Açılım sonrası, “Covid 19 insanları değiştirecek zannettik. Karantina bitti. Açıldık. Vaka sayıları artıyor. Hiç bir şey değişmedi. İnsanlar değişmiyor. Öğrenmiyor.” cümlesi adeta uzun bir slogan olarak söyleniyor şimdiki günlerde.
KESİNLİKLE KATILMIYORUM BU GÖRÜŞLERE..
Bu cümleleri kullananların sayısının çokluğu, öğrenenlerin sayısının ne kadar çok olduğunun göstergesi aslında.. “Covid 19 hiç bir şey değiştirmedi” diyenler; aşağıda yazdığım sorularımı yanıtlar mısınız lütfen?
1. Hayatta ki öncelikleriniz değişti mi?
2. Aile bağlarınız güçlendi mi?
3. Tüketim alışkanlıklarınız değişti mi?
4. Geleneksel ne çok değeri yok saydığımızı, doğaya, dünyaya ve kendimize ne kadar kötü davrandığımızı fark ettiniz mi?
5. Maddi ve manevi ihtiyaçlarınızın listesini yenileyerek, güncellediniz mi?
6. “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” ata sözünü anımsatan örnekler gördüğünüzde elinizde olmadan bir öfke dalgası sizi sarıyor mu?
7. Duygularınız ve mantığınız öncesine oranla daha dengeli bir şekilde iletişim kurmaya başladı mı?
8. Bilgi çağında insanlığın faydası için kullanılan bilimin ne kadar çok gerekli olduğunu daha net anladınız mi?
9. Çok parası olan ile hiç parası olmayanın da ölüm ve çaresizlik söz konusu olduğunda bire bir eşitlendiğini yaşayarak gördünüz mü?
Sorularımın yüzde ellisinden fazlasına cevabı “EVET”
olanlar, Covid 19’la gelen gerçek dünyaya hoşgeldiniz?
“Evet” cevaplarının çok olduğunu düşünüyor ve kabul buyururlarsa sözcülüklerini üstleniyorum. “2’nci akım yaşayacak mıyız?” kaygısı ve ağır bir ekonomik krizin yaşamları Covid 19 salgını kadar yaşamları alt üst edeceği karabasanı üzerimizdeyken 11 Ekim 2020’ de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Sürpriz isimler adaylığını açıklamaz ise adayların kimler olduğu kesinleşti.
 
SAYIN CUMHURBAŞKANI ADAYLARI DEĞERLENDİRİLMESİ ARZI İLE BİLGİNİZE SUNARIZ.
• Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik yapılan her eylemin farkındayız.
• Sloganlar değil, icraatler en büyük ihtiyacımız.
• Kişiler ile ilgili bir derdimiz yok. Sistemin hastalığını tedavi edecek yaklaşıma özlemimiz çok.
• Aksiyon filmi izler gibi bir sonraki adımın ne olacağını biz bile tahmin ederken, zekamızın bu kadar hafife alınması canımızı acıtıyor.
• Bu süreçte yaşadığımız olumlu ve olumsuz her yaşatılanı unutmayacak kadar güçlü hafızalarımız var.
• Buna rağmen dünü geçmişte bırakmaya hazırız.
• Bir avuç coğrafyada, herkes birbirini çok iyi tanıyor. Elbette, gönülden bağlı olduğunuz siyasi ideolojilere saygı duyuyoruz. Siyasi yelpazenin hangi renginde olursanız olun; bundan daha çok seçildiğiniz günden itibaren yelpazenin tüm kesimlerini hep birlikte kucaklayıp, kucaklamayacağınızı önemsiyoruz.
• Süslü kampanyalardan daha çok kamuoyu ile gerçekçi ve samimi olarak kurulacak iletişim ve sosyal sorumluluk projelerinizle ilgileniyoruz.
• Bireysel açıklamalarınızı elbette çok dikkatli dinleyeceğiz ama sizleri bir arada tüm medyaya açık bir platformda bir arada sorulara cevap verirken görmek istiyoruz. Sizler bir aradayken, her birinizden, sizi diğer adaylardan ayrıştıran en temel özelliklerinizi, çözümsüzlüğün gölgesinde, geçmişten bu güne genetik kod ile taşınan gelecek kaygısını gidermek için ortaya koyacağınız somut açılımları çok merak ediyoruz.
• Bırakınız dış barışı, iç barışı nasıl sağlayacaksınız?Rekabette bile nezaketin esas olabileceğini bize yaşatabilecek misiniz?. Seçim süreci boyunca en çok bu iki konuya dikkat edeceğiz.
• Hayatın özü matematik iken, sürekli değişen verilerle içsel hesap makinalarımız bozuldu. Sayın adayları, birbirlerinin açığını aramaya, bunu yaparken kıymetli zamanlarını harcamaya teşvik edenlere, sürekli dinlemek zorunda kaldıkları “en güzel akıl benim aklım” diyenlere karşı temkinli olmaya davet ediyoruz.
• Sayın adaylarımızdan bu zamanı alt yapısı dolu, sahici yeni sözler söylemek, tüm halkın umudunu yeşertecek çözüm odaklı projeler hazırlamak için harcamalarını istirham ediyoruz. Bu yapılmayacak ise yeni sözü olmayanın susmasını yeğleriz.
• Gerçek anlamda halk adına yapılacak siyasete su kadar, hava kadar muhtacız.
• BİZ, hafife alınmayacak kadar çoğunluktayız.
 
Pardon!!! Yazıyı okurken aklınızdan sorular mı geçiyor? . Sen kimsin? Bu ne cüret, sözcülüğümüzü nasıl üstleniyorsun? 

Ben kim miyim?
 
• Asaleti, zerafeti ve görgüyü annesinden öğrenen,
• Bilgi ve sevginin en büyük özgüven kaynağı olduğunu, haddini bilmeyi, çok okumayı, çok yazmayı. adaletin önemini, bizzat içinde yaşatarak siyasi etik temelinde siyaset yapılabileceğini babasından öğrenen,
• İş dünyasının acımasızlığını, bu dünya içinde vicdanlı kalmanın ağır bedelleri olabileceğini ve bu bedeli sadece iş insanının değil ailesinin de ödeyeceğini hayat arkadaşından öğrenen,
- Dibi de zirveyi de yaşayarak bilen,
• 18 yıldır nefes aldığı coğrafyaya sessiz sakin hizmet eden
• “Şapkalı insanlarla, şapkasız sohbetler” sloganı ile yaptığı programlarla bu coğrafyada yaşanan travmaları, acıları, ödenen bedelleri bilen,
• Bedeli bir ömür boyu antidepresan kullanmak olsa da Allah vergisi empati duygusuyla bu acıları içinde hisseden,
• Tüm siyasi görüş ve inançlara insanlara ve doğaya zarar vermedikleri sürece saygı gösteren,
• Boş ve çok konuşmalardan haz etmeyen,
• Sağlığından başka kimsenin mahremiyetini merak etmeyen,
• Tüm anormalliklerine rağmen olduğu gibi görünmekten çekinmeyen,
• Hiç bir siyasi görüşü sahiplenmeyen,
HİÇ KİMSEYİM!!!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.