Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik: 'Maliyetin ne olacağını söyleyemem'

Covid-19’un, evrile evrile bizi daha uzun süre rahat bırakmayacağını bilim insanları söylüyor. Tek umut aşılama, “bu süreç tamamlana kadar olabildiğince izolasyon”diyen de yine bilim insanları. Merak etmeyin bu konuda bir yazı yazmayı düşünmüyorum, zira yüzlerce var. Ben önce Neyzen Tevfik’ten bir dize yazayım, sonra konuya geçeyim. “Türkü yine o türkü sazlarda tel değişti.” Anladığınızı düşündüğüm üzere konum seçim.. Çünkü, pandemi başladığından beri Kuzey Kıbrıs’ta; Covid 19’un korkusu ile birlikte “aman yine mi seçim!!” kaygısı ile nefes aldık. Bu kaygımızın haksız olmadığını da süreç, an be an bize hissettirdi. Çeşitli adlarla bol seçim yaşadık. Meclis aritmetiği ortada iken koalisyon bozduk. Yeni koalisyon hükümeti kurulması için 45 gün harcadık. Biz diye yazıyorum. Çünkü, temsili demokraside, Meclis, bizim aynamız. En hafif krizde bile yönetimde istikrar, planlama ve organizasyonda bütünsellik esas iken biz Kuzey Kıbrıs’ta tam tersini yaşıyoruz. İlk başta tüm halkın sürece ve kurallara uymakta gösterdiği anlayışın temel sebebi bir bilinmezliğin açmazında olduğumuz gerçeğiydi. Pandeminin başlangıcından bugüne bir yıl geçmişken; artık ne olduğunu bütün dünya biliyor ve bilim çare arıyor. Dönelim bize; koalisyon hükümetinden, muhalefete bırakınız istikrarı, birliği her tökezlemede halkın çare üretmesini beklediği siyasi yöneticilerin büyük bir bölümünün ağzından iki heceli aynı kelime çıkıyor. “SEÇİM”.. Yine Neyzen Tevfik’in dizesine gönderme yapayım. Seçime gidilse bile; türkü de büyük ölçüde telde aynı kalacak iken ne değişeceğini sorgulamadan edemiyorum. Yönetim kademesinde bu yaklaşımı izleyen ve adeta kitlesel depresyon yaşayan halkın bir bölümünün de fena halde bam teline basılıyor.  Doğal karşılamaya başladığım öfke patlamaları yaşanıyor. Kısacası akıbeti eni konu meraktayım. Hal böyle iken her zaman olduğu gibi bir bilene danışayım istedim. Bugün köşe konuğum 2015 yılından bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi Başkanlığını yürüten ve benim özel saygı duyduğum bir isim Narin Şefik. Çok yoğun bir gününde, ayırdığı zamana teşekkürlerimle, başlayalım.   İçinde bulunduğumuz koşullarda YMB’nda çalışmalarınızı nasıl yürütüyorsunuz?   Acil davalar dışında dava yapılmıyor.  Anayasa Mahkemesi huzurunda yürütmeyi durdurma talebi ile bir istida dosyalandı, ilk günlerde. Zoom üzerinden istidayı 3 kez görüştük, şu an 25/2’a dinlenmek üzere tayin edildi. Dinleme aşamasında Mahkeme salonunda taraflarla bir araya gelmek gerekir. Yüksek İdare Mahkemesi’nin önümüzdeki hafta dinlenmesi gerekli davası var. 3 yargıcın salonda bunu dinlemesi gerekir. Yargıtayın huzurunda da acil istinaflar var, bunların da Mahkeme salonunda dinlenmesi gerekir. Bilhassa mutasyona uğramış virüsün ülkemize gelmiş olması nedeni ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesine hangi koşullarda Mahkeme salonlarının kullanılması hususunda tavsiyelerini sordum. Cevap bekliyoruz. 3 dakikadan kısa bir zamanda dava görülmesi mümkün olmadığından gerek kaza mahkemelerinde gerekse yüksek mahkemede gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Yüksek Mahkeme kendi arasında görüşmelerini  Zoom üzerinden yürütüyor. Günümüz koşullarının gerektirdiği tedbirleri alarak Mahkemeye yolu düşen herkesi gereksiz riske atmamak gerekiyor.   Sürekli “seçime gidelim”çağrıları yapılıyor. İçinde bulunduğumuz süreçte, Anayasa ve kanunlarda belirtilmiş şekli ile yapılması elzem bir seçim var mıdır?   En erken yapılması gereken seçim Haziran ayının içerisinde, genelde son Pazar gününde, 5/76 Seçim ve Halkoylaması yasası madde 14(6) göre Sayın CB’dan boşalan milletvekilliği için Ara Seçimdir. Aynı maddenin 1. fıkrasının şart bendine göre “milletvekilliği genel seçimlerine bir yıl kala milletvekili ara seçimi yapılmaz.” Bu durumda Nisan sonuna kadar Meclisimiz 1 yılı geçirmeyecek bir süre içerisinde milletvekili seçimleri için seçim tarihi saptadığı takdirde ara seçimlerin Haziran ayında yapılması gerekmez. Aksi takdirde haziran ayında belirlenecek seçim tarihinden 60 gün önce Seçim  takvimi YSK tarafından başlatılır.                                               Seçimin, bilhassa  pandemi koşullarında yapılması halinde  hata yapma potansiyelinin daha yüksek olacağına, sürecin de daha fazla uzayacağına dair bir açıklamanız olmuştu. Olası bir genel seçime gidilmesi halinde bu açıklamanız hala geçerliliğini korumakta mıdır?   Milletvekilliği seçimi mevcut yasa ile oldukça komplike bir seçimdir. Oy vermek de oyların sayılması da zorlaşmıştır. Bu nedenle hata yapma riskinde artış olasıdır. 2018 yılındaki yeni yasa altında yapılan ilk seçimde görev alan tecrübeli Sandık Kurulu başkan ve üyelerimizin pek çoğu tekrar görev almayacaklarını söylemişlerdi. CB seçiminde oy sayımı çok daha rahat olmasına rağmen pek çok sandık kurulu üyesi görev almayı, pandemi koşulları ve pcr yaptırma şartından dolayı reddettiler. Bu durumda pandemi koşullarında yapılacak bir milletvekilliği seçiminde görev alacak sandık kurulu üyelerinin seçim tecrübesi az olacaktır. Bu koşullarda, bu zor seçimin sayımında hata yapılma potansiyeli artacaktır. Hatalar bilgisayar girişlerinde genelde tesbit edimektedir. Bu durumda sandık kurullarının sayımlarını tekrarlayıp hatalarını düzeltmeleri gerekecektir. Bu süreci daha da uzatacaktır. Seçim sistemimizin en büyük güvencelerinden bir tanesi Sandık kurullarının üyesi olan parti temsilcileridir. Pandemi koşullarında , pcr şartı bedeni ile, parti temsilcileri de görev almayı kabul etmemektedirler. CB seçiminde 2 siyasal parti son an bütün temsilcilerini geri çekmiş ve onları gözlemci olarak o gün  görevlendirmiştir. Tüm bu hususlar pandemi koşullarında yapılacak seçimde hata yapma potansiyelini yükseltmekte ve zaten uzun olan süreci daha da uzatmaktadır.   Yine sizin resmî açıklamanızı baz alacağım. “2018 milletvekili seçimi 5 milyon 270 bin TL ek mesailerle birlikte harcandı. 2018 yerel seçimlerinde 4 milyon 900 TL. 2 turlu Cumhurbaşkanlığı seçiminde 8 milyon 900 bin TL masraf oldu.” Kaynak sıkıntısının çekildiği bu dönemde, olası bir seçime gidilmesi halinde yaklaşık maliyetin ne kadar olabileceğini öngörebilir misiniz?   Olası bir seçimin maliyetinin ne kadar olacağını söylemem mümkün değildir. Seçimde kullanılacak oy pusulalarının şekli ve ebatının ne olacağına bağlı bunların basılmasının maliyeti değişmektedir. Sayımda kullanılan cetvellerinde sayısı katılacak siyasal parti sayısına göre artmaktadır. Seçim günü görev alacak olan Sandık kurulu başkan ve üyelerine ödenecek ücret muhakkak CB seçimindeki 400TL ve 500TL’den fazla olacaktır. Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek miktar tüm üyelere ödenecektir. Son seçimde 728 sandık kurulu görevlendirilmişti. Her sandıkta 1 Başkan 2 üye görevlendirilir. Bu seçimde sandıklardaki seçmen sayılarını azaltmamız gerekir. Süreç uzayacağı için sandıkların daha az seçmen ihtiva etmesi daha rahat çalışma koşulu sağlar. Bu durumda ortaya çıkacak 728’den daha yüksek sayıda, sandıkta görev alacaklara ödeme yapılmalıdır. İzah ettiklerimde pek çok bilinmeyen olduğu için size rakam belirtemeyeceğim. YMB Narin Şefik’e bir kez daha teşekkürlerimle, benim anladığım genel seçim için Nisan 2022 veya azami Haziran 2022’ye kadar zamanımız var. Bu da ekseni seçimden, pandemi sürecininin tam konstantrasyon ve odaklanma ile yönetilmesine kaydırmak için fırsat sunuyor. ELBETTE TAKDİR MAKAMLARININ!!
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2021 - Cuma

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik: 'Maliyetin ne olacağını söyleyemem'

Covid-19’un, evrile evrile bizi daha uzun süre rahat bırakmayacağını bilim insanları söylüyor. Tek umut aşılama, “bu süreç tamamlana kadar olabildiğince izolasyon”diyen de yine bilim insanları. Merak etmeyin bu konuda bir yazı yazmayı düşünmüyorum, zira yüzlerce var. Ben önce Neyzen Tevfik’ten bir dize yazayım, sonra konuya geçeyim. “Türkü yine o türkü sazlarda tel değişti.” Anladığınızı düşündüğüm üzere konum seçim.. Çünkü, pandemi başladığından beri Kuzey Kıbrıs’ta; Covid 19’un korkusu ile birlikte “aman yine mi seçim!!” kaygısı ile nefes aldık. Bu kaygımızın haksız olmadığını da süreç, an be an bize hissettirdi. Çeşitli adlarla bol seçim yaşadık. Meclis aritmetiği ortada iken koalisyon bozduk. Yeni koalisyon hükümeti kurulması için 45 gün harcadık. Biz diye yazıyorum. Çünkü, temsili demokraside, Meclis, bizim aynamız. En hafif krizde bile yönetimde istikrar, planlama ve organizasyonda bütünsellik esas iken biz Kuzey Kıbrıs’ta tam tersini yaşıyoruz. İlk başta tüm halkın sürece ve kurallara uymakta gösterdiği anlayışın temel sebebi bir bilinmezliğin açmazında olduğumuz gerçeğiydi. Pandeminin başlangıcından bugüne bir yıl geçmişken; artık ne olduğunu bütün dünya biliyor ve bilim çare arıyor. Dönelim bize; koalisyon hükümetinden, muhalefete bırakınız istikrarı, birliği her tökezlemede halkın çare üretmesini beklediği siyasi yöneticilerin büyük bir bölümünün ağzından iki heceli aynı kelime çıkıyor. “SEÇİM”.. Yine Neyzen Tevfik’in dizesine gönderme yapayım. Seçime gidilse bile; türkü de büyük ölçüde telde aynı kalacak iken ne değişeceğini sorgulamadan edemiyorum. Yönetim kademesinde bu yaklaşımı izleyen ve adeta kitlesel depresyon yaşayan halkın bir bölümünün de fena halde bam teline basılıyor.  Doğal karşılamaya başladığım öfke patlamaları yaşanıyor. Kısacası akıbeti eni konu meraktayım. Hal böyle iken her zaman olduğu gibi bir bilene danışayım istedim. Bugün köşe konuğum 2015 yılından bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi Başkanlığını yürüten ve benim özel saygı duyduğum bir isim Narin Şefik. Çok yoğun bir gününde, ayırdığı zamana teşekkürlerimle, başlayalım.

 

İçinde bulunduğumuz koşullarda YMB’nda çalışmalarınızı nasıl yürütüyorsunuz?

 

Acil davalar dışında dava yapılmıyor. 
Anayasa Mahkemesi huzurunda yürütmeyi durdurma talebi ile bir istida dosyalandı, ilk günlerde. Zoom üzerinden istidayı 3 kez görüştük, şu an 25/2’a dinlenmek üzere tayin edildi. Dinleme aşamasında Mahkeme salonunda taraflarla bir araya gelmek gerekir. Yüksek İdare Mahkemesi’nin önümüzdeki hafta dinlenmesi gerekli davası var. 3 yargıcın salonda bunu dinlemesi gerekir. Yargıtayın huzurunda da acil istinaflar var, bunların da Mahkeme salonunda dinlenmesi gerekir. Bilhassa mutasyona uğramış virüsün ülkemize gelmiş olması nedeni ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesine hangi koşullarda Mahkeme salonlarının kullanılması hususunda tavsiyelerini sordum. Cevap bekliyoruz. 3 dakikadan kısa bir zamanda dava görülmesi mümkün olmadığından gerek kaza mahkemelerinde gerekse yüksek mahkemede gerekli tedbirlerin alınması gerekir.
Yüksek Mahkeme kendi arasında görüşmelerini  Zoom üzerinden yürütüyor. Günümüz koşullarının gerektirdiği tedbirleri alarak Mahkemeye yolu düşen herkesi gereksiz riske atmamak gerekiyor.

 

Sürekli “seçime gidelim”çağrıları yapılıyor. İçinde bulunduğumuz süreçte, Anayasa ve kanunlarda belirtilmiş şekli ile yapılması elzem bir seçim var mıdır?

 

En erken yapılması gereken seçim Haziran ayının içerisinde, genelde son Pazar gününde, 5/76 Seçim ve Halkoylaması yasası madde 14(6) göre Sayın CB’dan boşalan milletvekilliği için Ara Seçimdir. Aynı maddenin 1. fıkrasının şart bendine göre
“milletvekilliği genel seçimlerine bir yıl kala milletvekili ara seçimi yapılmaz.”
Bu durumda Nisan sonuna kadar Meclisimiz 1 yılı geçirmeyecek bir süre içerisinde milletvekili seçimleri için seçim tarihi saptadığı takdirde ara seçimlerin Haziran ayında yapılması gerekmez. Aksi takdirde haziran ayında belirlenecek seçim tarihinden 60 gün önce Seçim  takvimi YSK tarafından başlatılır.

                                             

Seçimin, bilhassa  pandemi koşullarında yapılması halinde  hata yapma potansiyelinin daha yüksek olacağına, sürecin de daha fazla uzayacağına dair bir açıklamanız olmuştu. Olası bir genel seçime gidilmesi halinde bu açıklamanız hala geçerliliğini korumakta mıdır?

 

Milletvekilliği seçimi mevcut yasa ile oldukça komplike bir seçimdir. Oy vermek de oyların sayılması da zorlaşmıştır. Bu nedenle hata yapma riskinde artış olasıdır. 2018 yılındaki yeni yasa altında yapılan ilk seçimde görev alan tecrübeli Sandık Kurulu başkan ve üyelerimizin pek çoğu tekrar görev almayacaklarını söylemişlerdi. CB seçiminde oy sayımı çok daha rahat olmasına rağmen pek çok sandık kurulu üyesi görev almayı, pandemi koşulları ve pcr yaptırma şartından dolayı reddettiler.
Bu durumda pandemi koşullarında yapılacak bir milletvekilliği seçiminde görev alacak sandık kurulu üyelerinin seçim tecrübesi az olacaktır. Bu koşullarda, bu zor seçimin sayımında hata yapılma potansiyeli artacaktır. Hatalar bilgisayar girişlerinde genelde tesbit edimektedir. Bu durumda sandık kurullarının sayımlarını tekrarlayıp hatalarını düzeltmeleri gerekecektir. Bu süreci daha da uzatacaktır. Seçim sistemimizin en büyük güvencelerinden bir tanesi Sandık kurullarının üyesi olan parti temsilcileridir. Pandemi koşullarında , pcr şartı bedeni ile, parti temsilcileri de görev almayı kabul etmemektedirler. CB seçiminde 2 siyasal parti son an bütün temsilcilerini geri çekmiş ve onları gözlemci olarak o gün  görevlendirmiştir.
Tüm bu hususlar pandemi koşullarında yapılacak seçimde hata yapma potansiyelini yükseltmekte ve zaten uzun olan süreci daha da uzatmaktadır.

 

Yine sizin resmî açıklamanızı baz alacağım. “2018 milletvekili seçimi 5 milyon 270 bin TL ek mesailerle birlikte harcandı. 2018 yerel seçimlerinde 4 milyon 900 TL. 2 turlu Cumhurbaşkanlığı seçiminde 8 milyon 900 bin TL masraf oldu.” Kaynak sıkıntısının çekildiği bu dönemde, olası bir seçime gidilmesi halinde yaklaşık maliyetin ne kadar olabileceğini öngörebilir misiniz?

 

Olası bir seçimin maliyetinin ne kadar olacağını söylemem mümkün değildir. Seçimde kullanılacak oy pusulalarının şekli ve ebatının ne olacağına bağlı bunların basılmasının maliyeti değişmektedir. Sayımda kullanılan cetvellerinde sayısı katılacak siyasal parti sayısına göre artmaktadır. Seçim günü görev alacak olan Sandık kurulu başkan ve üyelerine ödenecek ücret muhakkak CB seçimindeki 400TL ve 500TL’den fazla olacaktır. Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek miktar tüm üyelere ödenecektir. Son seçimde 728 sandık kurulu görevlendirilmişti. Her sandıkta 1 Başkan 2 üye görevlendirilir. Bu seçimde sandıklardaki seçmen sayılarını azaltmamız gerekir. Süreç uzayacağı için sandıkların daha az seçmen ihtiva etmesi daha rahat çalışma koşulu sağlar. Bu durumda ortaya çıkacak 728’den daha yüksek sayıda, sandıkta görev alacaklara ödeme yapılmalıdır. İzah ettiklerimde pek çok bilinmeyen olduğu için size rakam belirtemeyeceğim.

YMB Narin Şefik’e bir kez daha teşekkürlerimle, benim anladığım genel seçim için Nisan 2022 veya azami Haziran 2022’ye kadar zamanımız var. Bu da ekseni seçimden, pandemi sürecininin tam konstantrasyon ve odaklanma ile yönetilmesine kaydırmak için fırsat sunuyor. ELBETTE TAKDİR MAKAMLARININ!!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.