Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

ANLAMIYORUM!!! ANLAMAYACAĞIM!!!

1. Entrikayı, çıkarcılığı, insanların merdiven basamağı gibi kullanılmasını, emek emek yetişmiş insan kaynaklarının hoyratça heba edilmesini, güç kimdeyse ilkeleri yok sayıp, onun etrafında kümeleşilmesini.. 2. Arkadan sövdüklerinin, yüzlerini görünce iltifat yağmurlarının yağdırılmasını.. 3. İnsanların ezile ezile, travma yaşaya yaşaya edindikleri tecrübelerden hiç bir şey öğrenmemelerini.. 4. Aynı hedefe yürüyenlerin, kendi içlerinde bölünüp, parçalanmaktan hedefin kilometrelerce uzağında, yol arkadaşını avlamak için birer usta avcıya dönüşmelerini.. 5. Asırların deneyimlerinin damıtılması ile oluşturulan yetki, görev ve sorumlulukların temelinde yürütülmesi gereken yönetsel sistemde, etkisiz pek çok insanın, yetkili alanlarda cirit atmalarını.. 6. Kolay ve sonuç odaklı çözümler yerine, en karmaşık yollara yönelinmesini.. 7. Seçtiklerini eleştirenlerin, onları seçenlerin kendileri olduğunu, çoğu zaman bu seçimlerini, çıkarlarının belirlediğini unutuşlarını.. 8. Zihniyetlerin değişmediği sürece, yönetimlerin değişmesinin, aynı türkünün, çoğu zaman aynı tellerle çalınması anlamına geldiğinin farkında olunmamasını.. 9. Ağır bedellerin ödendiği ve ödenmeye devam edileceği bir süreçte tehditlerle sürecin yönetilmesini ve bu tehditlere boyun eğmek zorunda kalınmasını.. 10. Yetişkinlerin birer ergen gibi sürekli değişen ve hatalarında suçu hep başkalarına yükleyen ruh hallerini.. 11. Uçurumun dibinde, ayaklarının altında onları uçurumdan koruyacak olan toprağın, her gün biraz daha kaydığını görmeden cahil cesaretiyle güç adına raks edişlerini.. 12. Dedikodu insanlar gruplar halinde yaşamaya başladıklarında istihbarat amaçlı ortaya çıkmış iken; bilgi çağında halen ilkel dedikodu yönteminin bire bin katarak kullanılmasını.. 13. Akıllı cesurlara çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde, onların nereye saklandıklarının bulunamayışını.. 14. “Kim beni, hangi anda sırtımdan bıçaklayacak” diye kendi etrafında dört dönenlerin, o insanların etraflarında oluşunun kendi seçimleri olduğunu unutuşlarını.. 15. Şu sıralar zorunlu olarak takmamız gereken maskeleri kullanmaktan imtina edenlerin, samiyetsizlik maskesini ömürlük takmayı ilke edinişlerini.. 16. Hastalık, ölümler, iflaslar, çöküşler, toplu akıl tutulmaları ile sınava tabi olduğumuz sıra dışı dönemde, sıradan benlik savaşlarının sınavı baştan kaybettireceğinin ayrımına varılmamasını.. 17. İyi haberlere hava kadar ihtiyacımız varken, kötü haberlerin virüsten hızlı yayılmasının tetiklenişini.. 18. “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna verilen “İyi bilirdik” cevabının verileceği günün herkesi beklediği gerçeği ile bu sorunun cevabının hakkının verilmesi için çabasızlığın her geçen gün daha da artmasını.. 19. Kullanılmayan akıl ve zekanın, yıllardır evlerimizde atıl beklettiğimiz eşyalardan farksız olduğunun fark edilmeyişini.. ANLAMADIM!!! ANLAMAYACAĞIM DA.. GERÇEK BARIŞ, insanın kendisiyle barışması ile başlar. GERÇEK ÖZGÜRLÜK, insanların ve sistemin adil olduğu bir zeminde aynı düşünmeyenlerin birbirlerine gösterdiği anlayışla ve bütüne katkı yapmak için gösterdikleri çaba ile anlam kazanır..
Ekleme Tarihi: 21 Kasım 2021 - Pazar

ANLAMIYORUM!!! ANLAMAYACAĞIM!!!

1. Entrikayı, çıkarcılığı, insanların merdiven basamağı gibi kullanılmasını, emek emek yetişmiş insan kaynaklarının hoyratça heba edilmesini, güç kimdeyse ilkeleri yok sayıp, onun etrafında kümeleşilmesini..

2. Arkadan sövdüklerinin, yüzlerini görünce iltifat yağmurlarının yağdırılmasını..

3. İnsanların ezile ezile, travma yaşaya yaşaya edindikleri tecrübelerden hiç bir şey öğrenmemelerini..

4. Aynı hedefe yürüyenlerin, kendi içlerinde bölünüp, parçalanmaktan hedefin kilometrelerce uzağında, yol arkadaşını avlamak için birer usta avcıya dönüşmelerini..

5. Asırların deneyimlerinin damıtılması ile oluşturulan yetki, görev ve sorumlulukların temelinde yürütülmesi gereken yönetsel sistemde, etkisiz pek çok insanın, yetkili alanlarda cirit atmalarını..

6. Kolay ve sonuç odaklı çözümler yerine, en karmaşık yollara yönelinmesini..

7. Seçtiklerini eleştirenlerin, onları seçenlerin kendileri olduğunu, çoğu zaman bu seçimlerini, çıkarlarının belirlediğini unutuşlarını..

8. Zihniyetlerin değişmediği sürece, yönetimlerin değişmesinin, aynı türkünün, çoğu zaman aynı tellerle çalınması anlamına geldiğinin farkında olunmamasını..

9. Ağır bedellerin ödendiği ve ödenmeye devam edileceği bir süreçte tehditlerle sürecin yönetilmesini ve bu tehditlere boyun eğmek zorunda kalınmasını..

10. Yetişkinlerin birer ergen gibi sürekli değişen ve hatalarında suçu hep başkalarına yükleyen ruh hallerini..

11. Uçurumun dibinde, ayaklarının altında onları uçurumdan koruyacak olan toprağın, her gün biraz daha kaydığını görmeden cahil cesaretiyle güç adına raks edişlerini..

12. Dedikodu insanlar gruplar halinde yaşamaya başladıklarında istihbarat amaçlı ortaya çıkmış iken; bilgi çağında halen ilkel dedikodu yönteminin bire bin katarak kullanılmasını..

13. Akıllı cesurlara çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde, onların nereye saklandıklarının bulunamayışını..

14. “Kim beni, hangi anda sırtımdan bıçaklayacak” diye kendi etrafında dört dönenlerin, o insanların etraflarında oluşunun kendi seçimleri olduğunu unutuşlarını..

15. Şu sıralar zorunlu olarak takmamız gereken maskeleri kullanmaktan imtina edenlerin, samiyetsizlik maskesini ömürlük takmayı ilke edinişlerini..

16. Hastalık, ölümler, iflaslar, çöküşler, toplu akıl tutulmaları ile sınava tabi olduğumuz sıra dışı dönemde, sıradan benlik savaşlarının sınavı baştan kaybettireceğinin ayrımına varılmamasını..

17. İyi haberlere hava kadar ihtiyacımız varken, kötü haberlerin virüsten hızlı yayılmasının tetiklenişini..

18. “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna verilen “İyi bilirdik” cevabının verileceği günün herkesi beklediği gerçeği ile bu sorunun cevabının hakkının verilmesi için çabasızlığın her geçen gün daha da artmasını..

19. Kullanılmayan akıl ve zekanın, yıllardır evlerimizde atıl beklettiğimiz eşyalardan farksız olduğunun fark edilmeyişini..
ANLAMADIM!!! ANLAMAYACAĞIM DA..

GERÇEK BARIŞ, insanın kendisiyle barışması ile başlar.

GERÇEK ÖZGÜRLÜK, insanların ve sistemin adil olduğu bir zeminde aynı düşünmeyenlerin birbirlerine gösterdiği anlayışla ve bütüne katkı yapmak için gösterdikleri çaba ile anlam kazanır..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.