10 gündür defnedilemeyen Ahu Tuğba’nın kızı isyan etti
GÜNCEL
12.09.2024 - 17:10, Güncelleme:
12.09.2024 - 17:10
10 gündür defnedilemeyen Ahu Tuğba’nın kızı isyan etti
Türk sineması deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan Ahu Tuğba yaşamını yitirdi. ABD'de yaşayan 69 yaşındaki yıldızın cenazesi Türkiye'ye getirilecek. Ölümü şüpheli bulunduğu için cenaze nakil işlemleri bir türlü gerçekleştirilemeyen Tuğba'nın kızı Anjelik, annesinin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
ABD'de yaşayan 69 yaşındaki Yeşilçam'ın unutulmaz sanatçısı Ahu Tuğba, Miami'deki evinde hayata gözlerini yumdu. Ahu Tuğba, bir süredir ileri seviye astımla mücadele ediyordu.
Oyuncu, geçtiğimiz nisan ayında da trafik kazası geçirmiş, 8 saatlik operasyonun ardından 3 hafta yoğun bakımda tedavi görmüştü.
Sanatçının cenazesi Türkiye’de toprağa verilecek ancak Tuğba'nın ölümününün şüpheli bulunması üzerine otopsi istendi.
Tuğba'nın kızı Anjelik Calvin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla isyan etti.
Annesinin hesabında açıklama yapan Calvin, müfettiş sorumlusunun otopsi yapmadığını dile getirdi.
Anjelik yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Cenaze evine gittim. Annemi burada tutuyorlar. Müfettiş sorumlusuna ne desek bir bahane buluyor, onun medikal geçmişi var diyor inatla otopsi yapmıyor. Ne kadar yalvarsam da otopsi yapmıyor. Cuma günü Amerikan pasaportu için randevu alındı. Allah'ın izniyle cenazesi morgdan çıkarılıp toprağa verilecek."
Tuğba'nın kızı Anjelik, daha sonra sosyal medyadan duygusal bir mesaj yayınladı.
"Anne Allah şahit, çekmeceyi şimdi açtım. 4 senedir hep yalvardım Allah yalvarmanı bekliyor. Ezbere olmaz düzenli okuuu okuuu, ben sana niyet ettiğim kitabı buldum! Sevindim ve açtım, içinde resmimi koymuşsun"
Tuğba'nın cenazesinin Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili İstanbul Sinema Geliştirme ve Tanıtma Derneği tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
"Türk Sineması, Yeşilçam'ın değerli yıldızlarından Ahu Tuğba'yı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşamaktadır. Sanat dünyamıza kattığı eşsiz değerler ve sinemamızda bıraktığı silinmez izlerle, Ahu Tuğba daima hatırlanacaktır. Bu büyük kayıp karşısında derin bir keder içerisindeyiz.
Amerika’daki uçuş prosedürlerinden kaynaklı, cenaze töreni tarihi henüz belirlenmemiş olup, bu konuda duyuru daha sonra yapılacaktır. Bilgimiz dışında yapılan yanlış tarih bilgilendirme ve duyurulara itibar edilmemesi rica olunur.
Ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyor, bu zor günlerinde yanlarında olduğumuzu ifade ediyoruz. SİNEGED olarak, Türk sinemasına adını altın harflerle yazdıran Ahu Tuğba'nın hatırasını daima yaşatacağımızı vurgulamak isteriz."
Tuğba'nın vefat haberini yakın dostu Nuri Alço duyurdu.
Alço, "Kızı Anjelik ile görüştüm. Maalesef çok üzgünüm. Ahu'muzu kaybettik" ifadelerini kullandı.
VASİYETİNİ YILLAR ÖNCE YAZDIRDI
Ahu Tuğba, 2013'te yakalandığı akciğer rahatsızlığının tedavisi sürecinde vasiyetini hazırlattığını ve organlarını bağışladığını söylemişti. Vasiyetinin içeriğini açıklamayan Tuğba, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Akciğerim alınacaktı. Ameliyata girecektim. Kızıma ameliyat olacağımı söylemedim, 'Bodrum’da evde uyuyorum' dedim. Anestezi yasak olduğu için vasiyetnamemi yazdım. Ameliyata gideceğim gün direkt noteri çağırdım yanıma. Vasiyetimi yazdırdım çünkü anestezi yasak dediler bana. Organlarımı da bağışladım. Ameliyattan sonra yaşayacağım mı, öleceğim mi bilmiyordum. En büyük korkum kızımı bir daha görememekti. Ölümden korktuğum yoktu benim. Ben sevk edilirken kızım Bodrum’a geldi. Beni Bodrum’da zannediyordu. 'Bir oteldeyim' dedim. Ben İzmir’den İstanbul’a giderken yolumu İzmir’den Bodrum’a çevirdim. Hayatımda ilk kez kızıma yalan söyledim. Onun bunları hissedip gelmesi bir mucizeydi yani. Yaşıyor olmam ameliyat olmamı engelleyen kızımdı. Doktorum tarafından ameliyata gerek olmadığı söylendi."