Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT

Kimse kolay iyleşemiyor

GÜNCEL 03.02.2023 - 21:54, Güncelleme: 03.02.2023 - 21:54
 

Kimse kolay iyleşemiyor

Covid-19 salgınından kurtulduk!” derken beklemediğimiz salgınlarla karşı karşıya kalmanın şaşkınlığı içindeyiz. Üstelik tam “geçti” dediğimiz noktada yeni bir hastalıkla karşılaşıyoruz. Ayakta geçirilecek enfeksiyonların sonu hastane servisleri ve yoğun bakımlar. Üstelik zorlananlar sadece yaşlılar ve kronik hastalığa sahip olanlar değil. Çocuk ve gençler de hastalıkla mücadelede risk altında. Ocak ayı başından beri aynı sorunlarla acil servislere başvuran hasta oranı 4-5 katına çıkmış durumda.
Covid-19 önlemlerinden kurtulur kurtulmaz derin bir “Oh!” çekmiştik. Buna karşın diğer virüs ve bakterilere bağlı üst solunum enfeksiyonlarındaki artışı hesaba katamamış olduğumuzu gördük. İçinde bulunduğumuz dönemde gribal enfeksiyon salgınları bitmiyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim İkizceli, “Eylül başında önce yuva ve ilkokul çocuklarında başlayan nezle ve grip gibi enfeksiyonlar aralıksız olarak devam edip ciddileşiyor. Neredeyse her hafta başka bir viral solunum yolu enfeksiyonuna bağlı salgın gerçekleşiyor. Bu, öncelikle küçük çocukları etkilerken hastalık yetişkinlere onlardan geçiyor. Küçük çocuklarda bronşit ve zatürreye kadar ilerleyebilen hastalıklarla karşılaşıyoruz. Bu durum özellikle yaşlı ve altta yatan kronik hastalığı olan bireylerde sıklıkla hastaneye yatış gerektiren zatürreye ilerliyor ve yoğun bakım ihtiyacıyla bile karşılaşılabiliyor” diyor ve devam ediyor: OCAK AYINDAN İTİBAREN 4-5 KAT ARTTI “Acil servislerde eylül ayı başından beri yavaş yavaş artan boğaz ağrısı, burun akıntısı, ateş, öksürük, baş ağrısı, halsizlik, tüm vücutta ağrı, bulantı, ishal, geniz akıntısı ve iştahsızlık gibi basit viral enfeksiyon belirtileriyle başvuran hasta sayımız artış göstermiş durumda. Özellikle Ocak ayı başından itibaren acil servislere başvuran bu tip hastaların oranı 4-5 kat artarak tüm acil servis başvurularının üçte birine ulaşmış durumda.” SALGINLARIN ARKASI KESİLMİYOR Salgınların arkasının kesilmediğini söyleyen İkizceli’ye göre geçmiş yıllarda ayaktan 6-7 günde geçirilen basit viral enfeksiyonlar bu yıl hastanelik ediyor, yataklara düşürüyor. Tam ‘geçti iyileştik!’ diyoruz yenisi başlıyor ve hastalık hali bir kısır döngü şeklinde devam ediyor. Acil servis veya polikliniklerde hastalarla sık temasta bulunan sağlık çalışanlarının 4-5 aydır sürekli enfekte halde görev yaptıkları, halsiz ve moralsiz olmalarının iş motivasyonlarının azalmasına yol açtığı belirtiliyor. HERKES HASTA Bu durumda akla, “ardı arkası kesilmeyen hastalıkların nedeni ne” sorusu geliyor. Bazı uzmanlara göre Covid-19 ve Covid-19 aşıları bağışıklığımızı düşürmüş durumda. Prof. Dr. İbrahim İkizceli, şu an için bunu destekleyip bu mekanizmayı açıklayan bilimsel kanıtlara sahip olunmadığını söylüyor. İkizceli, sağlık uzmanlarının bu konudaki en akılcı yanıtının 2 yıldır Covid-19 salgınına karşı maske, mesafe ve temizliğe aşırı dikkat olduğunu, bu salgın süreci boyunca Covid dışı viral enfeksiyon testlerinin hep negatif izlendiğini belirtiyor. Bu 2 yıllık süreçte başka enfeksiyon görülmediğine dikkat çeken İkizceli, birdenbire maskeleri çıkarıp koruma önlemlerimizi azaltınca diğer mikroplarla yeniden karşılaştık” cümlesiyle, yaşadığımız sorunun kaynağını açıklamış oluyor. AYNI TİP ENFEKSİYONLAR NEDEN ŞİMDİ DAHA AĞIR GEÇİYOR? Prof. Dr. İbrahim İkizceli’ye göre normal süreçte virüslerin çoğu özellikle de solunum yolu enfeksiyonuna neden olanlar her yıl ufak mutasyonlara (genetik değişikliklere) uğruyor. Bu virüslerle yılda bir kez karşılaşan bağışıklık sistemi değişikliklere adapte olup güçlenirken, yaşanan süreçte iki veya daha fazla mutasyon süreci tamamlamış virüslerle karşılaşınca zorlanma kaçınılmaz hale geliyor. Üstelik bu zorlanmaya sağlıklı çocuk ve gençlerde bile rastlanıyor. İleri yaş grubundakiler, bağışıklık sistemi zayıf kişiler, kronik hastalığa sahip olan hastalar bu sorundan en ciddi şekilde etkilenen grupları oluşturuyor. Bunun sonucu hastanede yatarak tedavi, yoğun bakım ihtiyacı hatta ölüm bile olabiliyor. Acil serviste yapılan rutin viral testler de bu hastalarda çoğu zaman negatif saptanıyor. ÖKSÜRÜK ŞİDDETLİ OLUYOR VE UZUN SÜRÜYOR Son aylarda gribal enfeksiyon sonrası acil servislere günlerce hatta aylarca süren öksürük ataklarıyla başvurularda önemli oranda artış olduğuna dikkat çekiliyor. Normal şartlarda gribal enfeksiyon sonrası 5-7 gün süren öksürük, diğer önemli semptomlar arasında olan ateş ve kırgınlığın geçmesine karşın haftalarca devam edebiliyor. İkizceli, bu durumun alerji hikayesi olan kişilerde viral enfeksiyon sonrası öksürük şikayetinin 2-3 ay devam etmesi ve beraberinde astım benzeri semptomların gelişmesiyle karakterize “reaktif bronkospazm” olarak bilinen bir sorun olduğuna dikkat çekerek “Bugünlerde viral enfeksiyon sonrası alerji hikayesi olmayan her yaştan sağlıklı kişilerde bile uzun süren öksürük yakınmaları sık görülmeye başladı. Bunun nedeni Covid-19 sonrası maske ve mesafe önlemleri sayesinde korunduğumuz virüslerin, önlemlerin kalkması sonrasında daha da değişmiş mutasyonlarıyla karşılaşıyor olmamız olabilir. Hava kirliliğinin de bir etken olarak görülmesi gerekir. Böyle bir durumla karşılaştığımızda ılık bitkisel çay gibi sıvıların tüketilmesi yararlıdır. Eğer öksürüğe nefes darlığı da eklenirse derhal hastaneye başvurulması gerekir” diyor.
Covid-19 salgınından kurtulduk!” derken beklemediğimiz salgınlarla karşı karşıya kalmanın şaşkınlığı içindeyiz. Üstelik tam “geçti” dediğimiz noktada yeni bir hastalıkla karşılaşıyoruz. Ayakta geçirilecek enfeksiyonların sonu hastane servisleri ve yoğun bakımlar. Üstelik zorlananlar sadece yaşlılar ve kronik hastalığa sahip olanlar değil. Çocuk ve gençler de hastalıkla mücadelede risk altında. Ocak ayı başından beri aynı sorunlarla acil servislere başvuran hasta oranı 4-5 katına çıkmış durumda.

Covid-19 önlemlerinden kurtulur kurtulmaz derin bir “Oh!” çekmiştik. Buna karşın diğer virüs ve bakterilere bağlı üst solunum enfeksiyonlarındaki artışı hesaba katamamış olduğumuzu gördük. İçinde bulunduğumuz dönemde gribal enfeksiyon salgınları bitmiyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim İkizceli, “Eylül başında önce yuva ve ilkokul çocuklarında başlayan nezle ve grip gibi enfeksiyonlar aralıksız olarak devam edip ciddileşiyor. Neredeyse her hafta başka bir viral solunum yolu enfeksiyonuna bağlı salgın gerçekleşiyor. Bu, öncelikle küçük çocukları etkilerken hastalık yetişkinlere onlardan geçiyor. Küçük çocuklarda bronşit ve zatürreye kadar ilerleyebilen hastalıklarla karşılaşıyoruz. Bu durum özellikle yaşlı ve altta yatan kronik hastalığı olan bireylerde sıklıkla hastaneye yatış gerektiren zatürreye ilerliyor ve yoğun bakım ihtiyacıyla bile karşılaşılabiliyor” diyor ve devam ediyor:

OCAK AYINDAN İTİBAREN 4-5 KAT ARTTI

“Acil servislerde eylül ayı başından beri yavaş yavaş artan boğaz ağrısı, burun akıntısı, ateş, öksürük, baş ağrısı, halsizlik, tüm vücutta ağrı, bulantı, ishal, geniz akıntısı ve iştahsızlık gibi basit viral enfeksiyon belirtileriyle başvuran hasta sayımız artış göstermiş durumda. Özellikle Ocak ayı başından itibaren acil servislere başvuran bu tip hastaların oranı 4-5 kat artarak tüm acil servis başvurularının üçte birine ulaşmış durumda.”

SALGINLARIN ARKASI KESİLMİYOR

Salgınların arkasının kesilmediğini söyleyen İkizceli’ye göre geçmiş yıllarda ayaktan 6-7 günde geçirilen basit viral enfeksiyonlar bu yıl hastanelik ediyor, yataklara düşürüyor. Tam ‘geçti iyileştik!’ diyoruz yenisi başlıyor ve hastalık hali bir kısır döngü şeklinde devam ediyor. Acil servis veya polikliniklerde hastalarla sık temasta bulunan sağlık çalışanlarının 4-5 aydır sürekli enfekte halde görev yaptıkları, halsiz ve moralsiz olmalarının iş motivasyonlarının azalmasına yol açtığı belirtiliyor.

HERKES HASTA

Bu durumda akla, “ardı arkası kesilmeyen hastalıkların nedeni ne” sorusu geliyor. Bazı uzmanlara göre Covid-19 ve Covid-19 aşıları bağışıklığımızı düşürmüş durumda. Prof. Dr. İbrahim İkizceli, şu an için bunu destekleyip bu mekanizmayı açıklayan bilimsel kanıtlara sahip olunmadığını söylüyor. İkizceli, sağlık uzmanlarının bu konudaki en akılcı yanıtının 2 yıldır Covid-19 salgınına karşı maske, mesafe ve temizliğe aşırı dikkat olduğunu, bu salgın süreci boyunca Covid dışı viral enfeksiyon testlerinin hep negatif izlendiğini belirtiyor.

Bu 2 yıllık süreçte başka enfeksiyon görülmediğine dikkat çeken İkizceli, birdenbire maskeleri çıkarıp koruma önlemlerimizi azaltınca diğer mikroplarla yeniden karşılaştık” cümlesiyle, yaşadığımız sorunun kaynağını açıklamış oluyor.

AYNI TİP ENFEKSİYONLAR NEDEN ŞİMDİ DAHA AĞIR GEÇİYOR?

Prof. Dr. İbrahim İkizceli’ye göre normal süreçte virüslerin çoğu özellikle de solunum yolu enfeksiyonuna neden olanlar her yıl ufak mutasyonlara (genetik değişikliklere) uğruyor. Bu virüslerle yılda bir kez karşılaşan bağışıklık sistemi değişikliklere adapte olup güçlenirken, yaşanan süreçte iki veya daha fazla mutasyon süreci tamamlamış virüslerle karşılaşınca zorlanma kaçınılmaz hale geliyor. Üstelik bu zorlanmaya sağlıklı çocuk ve gençlerde bile rastlanıyor. İleri yaş grubundakiler, bağışıklık sistemi zayıf kişiler, kronik hastalığa sahip olan hastalar bu sorundan en ciddi şekilde etkilenen grupları oluşturuyor. Bunun sonucu hastanede yatarak tedavi, yoğun bakım ihtiyacı hatta ölüm bile olabiliyor. Acil serviste yapılan rutin viral testler de bu hastalarda çoğu zaman negatif saptanıyor.

ÖKSÜRÜK ŞİDDETLİ OLUYOR VE UZUN SÜRÜYOR

Son aylarda gribal enfeksiyon sonrası acil servislere günlerce hatta aylarca süren öksürük ataklarıyla başvurularda önemli oranda artış olduğuna dikkat çekiliyor. Normal şartlarda gribal enfeksiyon sonrası 5-7 gün süren öksürük, diğer önemli semptomlar arasında olan ateş ve kırgınlığın geçmesine karşın haftalarca devam edebiliyor. İkizceli, bu durumun alerji hikayesi olan kişilerde viral enfeksiyon sonrası öksürük şikayetinin 2-3 ay devam etmesi ve beraberinde astım benzeri semptomların gelişmesiyle karakterize “reaktif bronkospazm” olarak bilinen bir sorun olduğuna dikkat çekerek “Bugünlerde viral enfeksiyon sonrası alerji hikayesi olmayan her yaştan sağlıklı kişilerde bile uzun süren öksürük yakınmaları sık görülmeye başladı. Bunun nedeni Covid-19 sonrası maske ve mesafe önlemleri sayesinde korunduğumuz virüslerin, önlemlerin kalkması sonrasında daha da değişmiş mutasyonlarıyla karşılaşıyor olmamız olabilir. Hava kirliliğinin de bir etken olarak görülmesi gerekir. Böyle bir durumla karşılaştığımızda ılık bitkisel çay gibi sıvıların tüketilmesi yararlıdır. Eğer öksürüğe nefes darlığı da eklenirse derhal hastaneye başvurulması gerekir” diyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.