Koronavirüs belası halen başımızda. Biz de zaruri ihtiyaçlarımız dışında alınan tedbirler çerçevesinde sokağa çıkmıyoruz. Market alışverişi, eczane ve ilaç ihtiyaçlarından kalan zamanımızı da Zirve Kıbrıs vasıtasıyla halkımıza evimizden haber ulaştırmaya harcıyoruz.   Bu vesileyle bugün sabah yaşadığım ve beni ciddi şekilde duygulandıran bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Bu yaşanan olay beni o kadar etkiledi ki inanın bu satırları yazarken bile halen aklım karışık. Sabah erken saatlerde ekmek almak için markete gittim. Elimde tek parça ekmekle kasada beklerken hemen önümde bir kadın; elinde bir ekmek, bir hellim ve 1 paket de makarna ödeme yapmaya çalışıyor. Kasiyer kadına aldığı ürünlerin fiyatını söyleyince kadın kredi kartını çıkarıp kasiyere uzatıyor. Kasiyer “yetersiz bakiye hanımefendi” diyor. Bu kez kadın bir başka kredi kartını çıkarıyor ve “bir de bundan deneyelim” diyor. Kasiyer o kartı da deniyor ve yine üzgün bir şekilde kadına bakarak “maalesef bu da çekmedi” diyor.  Ben de olayın farkında olmadan yaklaşık 10-15 dakikadır bu sorunla uğraşan kasiyere uzandım ve dedim ki “biraz acele eder misiniz lütfen”. Tam o sırada aldıklarının parasını ödeyemeyen kadın üzgün ve mahcup bir ifadeyle bana baktı. O an inanın şoklarımı yaşadım. Kadın; ülkemizin en üst düzey 5 yıldızlı otellerinde çalışmış, en ünlü sanatçılar geldiğinde; milletvekilleri, iş insanları ve birçok kişiye masa ayıran bir otelin en önemli isimlerinden birisi. O an başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Kadın topu topu 20 TL’lik bir ödemeyi iki kartı ile gerçekleştirememişti. Bir kez daha öğrendim ki bu hayatta dün yoktur bugün vardır. Bugün o kadının yaşadığı dramı sanki ben yaşamış gibi ellerim titredi ve daha önceden de tanıdığım kasiyere gözümle işaret ederek “parasını ben vereceğim” dedim. Kasiyer de göstermelik olarak karttan çekmiş gibi yaptı ve kadına “tamamdır hanımefendi” dedi. Kadının o çıkışıyla beraber ülkede bu Koronavirüs belası sebebiyle bazı şeylerin ciddi anlamda değiştiğini ve daha da değişeceğini anladım.   Ben de ödemelerimi yapıp marketten çıktığımda kıyaslama yapacağım bir olay daha yaşadım. İki olayı birleştirdiğimde hayatta kimin ne zaman ne olacağının kestirilmesinin güç olduğunu bir kez daha öğrendim. Peki neydi bu ikinci olay. Kısa ve öz anlatacağım…   Marketten çıktığım esnada çok yakından tanıdığım ve hiç abartmıyorum 3 yıl öncesine kadar hemen hemen hiçbir şeyi olmayan bir kadınla karşılaştım. Kadın alışveriş sepetini tıka basa doldurmuş; her aldığından 3’er 3’er, 5’er 5’er almış. Bunları da son model aracının bagajına doldurmuş ve muhtemelen havuzlu koskocaman villasına doğru yol almıştı.   İşte hayatın özeti… Bir tarafta 3 yıl öncesine kadar hiçbir şeyi olmayan ve bugün durumu çok çok iyi duruma gelen bir kadın, bir tarafta da daha 1 ay öncesine kadar ülkenin en önemli iş insanları ve milletvekilleriyle direkt iletişim halinde olan lüks otellerin en önemli çalışanlarından biri olan ancak bugün 20 TL’lik bir ödemeyi bile yapamayan bir kadın. Bu durum Koronavirüs olmadan önce, 1 ay öncesinde ülkemizdeki şartların ne kadar değiştiğini göstermiştir.   Yazımda da belirttiğim gibi; bu hayatta dün yoktur, bugün vardır… Bu zor durumda, bu zor günlerde birbirimize lütfen destek olalım…