Uzun zamandır özlem duyduğumuz spora olan hasretimiz maalesef halen bitmedi. Koronavirüs salgınıydı, Cumhurbaşkanlı Seçimleri’ydi bir türlü gündem başka konulara yer açmadı. Ancak dün öyle bir şey oldu ki ne Cumhurbaşkanlığı Seçimi, ne Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’nun açıklaması, ne de Ulusal Birlik Partisi’nin toplantısı konuşuldu.   BRT ekranlarında sevgili Hasan Topaloğlu ve Çelen Oben’in Spor Gündemi programını izlerken ağzım açık ve şoklar içinde izledim. Bir taraftan da Zirve Kıbrıs’a haberi ilk yükleyip, sosyal medyada gündemi ilk belirlemek için önümdeki kağıda notlar alıyordum. Peki neydi beni şoka uğratan?   Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ve Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi Başkanı Ali Çaygür açıklama yaparken öyle bir örnek verdi ki, Zirve Kıbrıs’ta yazılan haber değil Kuzey Kıbrıs’ta, Türkiye medyasında bile gündem oldu. Çaygür açıklamasında, “Örneğin kalecinin koronavirüs testi pozitif çıkarsa onun yakın temaslıları karantinaya alınacak, yani sadece defans oyuncularını karantinaya alacağız.”dedi.   O an şok içinde ekrana baktım ve içimden düşündüm ki “Gerçekten böyle bir şey söyledi mi?” Daha sonra önümdeki notları toparlayıp muhabir arkadaşımı çağırdım ve ona “Böyle bir durum var dinleyip not aldım, bunu haberleştir” dedim. Muhabir arkadaşım da bana “Mustafa Bey şaka mı yapıyorsun?” dedi. O da böyle bir açıklamanın yapılacağına ihtimal vermiyordu. Daha sonra haberi hızlıca hazırladık ve sitemizden BRT’yi de kaynak göstererek servis ettik. Yaklaşık 10 dakika içinde ise sosyal medya bu haberle çalkalandı. İnanılmaz sayıda okunma ve paylaşım oldu. Birçok haber sitesi noktasına, virgülüne dokunmadan haberi bizden kopyalayıp sitelerinde yayınladı. Türkiye basınının önde gelen web siteleri bir anda bu haberi paylaştı. Tabi birçoğu bizim gösterdiğimiz inceliği göstermeyip söz konusu açıklamanın BRT ekranlarında yapıldığını söylemedi ancak haberi yazılı olarak ilk servis eden web sitesi olarak da ülke gündemini bir anda değiştirdik. Muhabirimin dahi inanmadığı bu sözler dün gün boyunca sosyal medyada alay konusu oldu.   Aslında acı gerçekle de bizleri yüzleştirdi. Başta KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu olmak üzere birçok federasyon sporun yeniden başlaması için büyük mücadele içinde. Daha bir önceki gün Sertoğlu gündeme bomba gibi düşen açıklamalar yapmışken bu açıklamaların bile boşa olduğunu anladım. Sporla alakası olmayan kişiler, spor için karar verirken kimin ne söylediğinin pek de önemi yoktur.   Sayın Ali Çaygür’ün bu açıklaması dışında sporun başlaması için olumlu açıklamaları da olmuştur elbet ancak yaptığı tek cümlelik bir açıklama diğer tüm söylenenleri gölgede bırakmıştır. Bunda onun hatası var mı? Evet vardır. Çok basit bir örnek vereceğim; ben bir gazeteciyi, mesleğim budur. Uzmanlık alanım bellidir. Ancak ben çıkıp da bir tıp programında yorum yapmam, çünkü anladığım bir alan değildir. Siz de Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olarak herşeyi bilmek zorunda değilsiniz. Ya bakanlıkta birini bu konuda görevlendirirsiniz ve sizin sözcünüz olarak bu açıklamaları teorik bilgileriyle yapar ya da sizi arayan arkadaşlara “Kusura bakmayın ben spordan anlamıyorum bu konuda size bilgi veremem” der kenara çekilirsiniz. Yine altını çiziyorum, niyetim rencide etmek değildir ancak herkes herşeyden anlayacak diye birşey yoktur.   İşini özeti biz sporu çok özledik, artık bu tür açıklamaları değil; Mağusa Türk Gücü’nün maçlarını, Yenicami’nin transferlerini, Doğan Türk Birliği’nin teknik direktörünün maçla ilgili görüşlerini haberleştirmek ve kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Gözlerimiz kulaklarımız artık yetkililerde. Daha fazla işleri karıştırmadan, akıl karıştırıcı açıklamalar yapmadan çıkın ve “Dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de spora özel temaslı takibi kaldırıyoruz, şartlarımız da şunlar şunlardır.”deyip artık işin farklı boyutlarıyla ilgilenmeye başlayın. Dünyadaki profesyonel yapı ile ülkemizdeki amatör yapı arasındaki durumun da farkına varın ve bunları da değerlendirin.