Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

KUŞ “DÜNYA SADECE SİZİN İÇİN DÖNMÜYOR”

Ne anlamlı sözdür “ağaca bakanlar ormanı göremez”.. Günlerdir sürekli aklımda bu söz cirit atıp, duruyordu. Sabah sabah kuş başladı konuşmaya.. - Sen hangi ağaca bakıyorsun? - Anlamadım?? - Aklında döndürüp, durduğum ve pek anlamlı bulduğun o söz bu muhabbetti açmak içindi. - Aç bakalım. - Çok merak ediyorum rengarenk, olağanüstü güzel ama bir o kadar da gizemli bir orman var karşınız da farkında mısınız? - Hangi orman bu? - Bak! Sen de farkında değilsin. Çünkü hepiniz birer ağaç bellemişsiniz hep ona bakıyorsunuz. Hepinizin de ağacı farklı.. O güzelim ormanı parça parça görüyor, kocaman dünyanın sadece sizin için döndüğü sanrısına kapılıyorsunuz. - Beni yine mesajcı olarak kullanıyorsun yine.. - Sizin insan kullanma amaçlarınız yanında benimki çok masum ve kuş beynime rağmen çok insancıl. Bu kadar entrikayı, çıkarcılığı, insanların merdiven basamağı gibi kullanılmasını, güç kimdeyse ilkeleri yok sayıp, onun etrafında kümeleşilmesini, siyasi amaçlar uğruna arkanızdan sövenlerin, yüzünüze gülümseyişlerini hazım edişlerinizi hiç ama hiç anlamıyorum. - Muhabbetin giriş bölümü çok uzamadı mı? - Beynindeki yuvamda bu cennette seninle yaşıyorum Karantina dönemini ne güzel akıllı uslu evlerinizde geçirdiniz. Sandım ki biraz içinize döndünüz. Hayatlarınızı sorguladınız. Hatalarınızla yüzleştiniz de küllerinizden yeniden doğacaksınız. Açılım başladı. Baktım, eski tas, eski hamam.  Eski halleriniz yerinde tastamam.  - Eeeeee??? - Eeeeeee’si; ben 18 yıldır bu adada beyninde yaşıyorum. Kuş beynim artık algılamakta zorlanıyor. Neredeyse her bir buçuk yılda bir hükümet kuruluyor. Hükümet edenler de tıpkı sizler gibi kendi ağaçlarına bakıp, ormanı görmüyorlar. Kısır döngü gibi bu hep böyle devam ediyor. “Çözüm,  barış” diyorsunuz, kendi içinizde bölülünüp, parçalanıyorsunuz. İktidarı, muhalefeti bırak, partiler bile birlik olamadıktan sonra benim sizden hiç ümidim kalmadı.  - Sen kuş beyinli olmayan bir kuşsun ve bu konuda çok haklısın. Pandemi var, kapılar açıldı, vaka sayıları bir bir artmaya başladı, şimdi başlarında olduğumuz vahim bir ekonomik kriz korku filmi gibi kapımızda bekliyor ve gündemde hükümet değişikliği konuşuluyor, tehditler süreci belirliyor, EL İNSAF!!! Haber okumayı bıraktım. - Beynime saygı duymana sevindim. - Bak bir lokma ekonomistliğim var ya UPB-DP Hükümeti bozulurken, dönemin Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanının, iki parti liderinin ısrarcılığı üzerine; “bütçe çıkmadan hükümeti bozulursa, 3 yıl kaybederiz” cümlesine de çok saygı duymuştum. Ne oldu? O hükümet bozuldu, sonra kurulan 4’lü koalisyonda bozuldu. Yeni kurulan UBP-HP Hükümeti belki de gelmiş geçmiş tüm hükümetlerden daha ağır sorunlarla karşı karşıya kaldı. Tüm zorluklarına rağmen, erkenden kapıları kapattılar, bütün gel gitlerine rağmen hepimiz bu yaklaşıma saygı duyduk ve bedel ödeme pahasına evlerimizde oturduk. Sonuç; dünyanın dikkatini çekecek başarı öyküsü.. - Ooooooo Pollyanna iyi ki açtım konuyu, içe içe değil, dışa dışa konuşmaya başladın. - İyi ki.. İki cümle daha söyleyip, susacağım. Her şeyin bir yeri zamanı var, şimdi ki zaman yap-boz hükümet zamanı değil.. Çünkü, türkü aynı kalacak, sazın telleri değişilecek, zaman boşa heba edilecek. - Sana her zaman hak vermem ama doğru söylüyorsun. Halka acımıyorlarsa, kendi emeklerine acısınlar.. Kendi ağaçları için hükümetin bozulmasına heves edenlere, kraldan çok kralcılara kulak asmasınlar. değerli zamanlarını yarım kalan işlerini tamamlamak için kullansınlar.. Geçmiş yaklaşımları, kopyalayıp, yapıştırmasınlar, örnek olsunlar.  - Umarım, çok umarım..  Bak bugün Özgürlük ve Barış Bayramı.. Kutlu olsun.  Kutlamanın gerçek anlamını bulması; Dünyada barış için önce insanların sonra halkların birbirleri ile barışmasının, gerçek özgürlük için farklı düşünenlere saygı duyulmasının mutlak olduğunun anlaşılması gerekiyor sanırım.
Ekleme Tarihi: 20 Temmuz 2020 - Pazartesi

KUŞ “DÜNYA SADECE SİZİN İÇİN DÖNMÜYOR”

Ne anlamlı sözdür “ağaca bakanlar ormanı göremez”..
Günlerdir sürekli aklımda bu söz cirit atıp, duruyordu. Sabah sabah kuş başladı konuşmaya..

- Sen hangi ağaca bakıyorsun?

- Anlamadım??

- Aklında döndürüp, durduğum ve pek anlamlı bulduğun o söz bu muhabbetti açmak içindi.

- Aç bakalım.

- Çok merak ediyorum rengarenk, olağanüstü güzel ama bir o kadar da gizemli bir orman var karşınız da farkında mısınız?

- Hangi orman bu?

- Bak! Sen de farkında değilsin. Çünkü hepiniz birer ağaç bellemişsiniz hep ona bakıyorsunuz. Hepinizin de ağacı farklı.. O güzelim ormanı parça parça görüyor, kocaman dünyanın sadece sizin için döndüğü sanrısına kapılıyorsunuz.

- Beni yine mesajcı olarak kullanıyorsun yine..

- Sizin insan kullanma amaçlarınız yanında benimki çok masum ve kuş beynime rağmen çok insancıl. Bu kadar entrikayı, çıkarcılığı, insanların merdiven basamağı gibi kullanılmasını, güç kimdeyse ilkeleri yok sayıp, onun etrafında kümeleşilmesini, siyasi amaçlar uğruna arkanızdan sövenlerin, yüzünüze gülümseyişlerini hazım edişlerinizi hiç ama hiç anlamıyorum.

- Muhabbetin giriş bölümü çok uzamadı mı?

- Beynindeki yuvamda bu cennette seninle yaşıyorum Karantina dönemini ne güzel akıllı uslu evlerinizde geçirdiniz. Sandım ki biraz içinize döndünüz. Hayatlarınızı sorguladınız. Hatalarınızla yüzleştiniz de küllerinizden yeniden doğacaksınız. Açılım başladı. Baktım, eski tas, eski hamam.  Eski halleriniz yerinde tastamam. 

- Eeeeee???

- Eeeeeee’si; ben 18 yıldır bu adada beyninde yaşıyorum. Kuş beynim artık algılamakta zorlanıyor. Neredeyse her bir buçuk yılda bir hükümet kuruluyor. Hükümet edenler de tıpkı sizler gibi kendi ağaçlarına bakıp, ormanı görmüyorlar. Kısır döngü gibi bu hep böyle devam ediyor. “Çözüm,  barış” diyorsunuz, kendi içinizde bölülünüp, parçalanıyorsunuz. İktidarı, muhalefeti bırak, partiler bile birlik olamadıktan sonra benim sizden hiç ümidim kalmadı. 

- Sen kuş beyinli olmayan bir kuşsun ve bu konuda çok haklısın. Pandemi var, kapılar açıldı, vaka sayıları bir bir artmaya başladı, şimdi başlarında olduğumuz vahim bir ekonomik kriz korku filmi gibi kapımızda bekliyor ve gündemde hükümet değişikliği konuşuluyor, tehditler süreci belirliyor, EL İNSAF!!! Haber okumayı bıraktım.

- Beynime saygı duymana sevindim.

- Bak bir lokma ekonomistliğim var ya UPB-DP Hükümeti bozulurken, dönemin Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanının, iki parti liderinin ısrarcılığı üzerine; “bütçe çıkmadan hükümeti bozulursa, 3 yıl kaybederiz” cümlesine de çok saygı duymuştum. Ne oldu? O hükümet bozuldu, sonra kurulan 4’lü koalisyonda bozuldu. Yeni kurulan UBP-HP Hükümeti belki de gelmiş geçmiş tüm hükümetlerden daha ağır sorunlarla karşı karşıya kaldı. Tüm zorluklarına rağmen, erkenden kapıları kapattılar, bütün gel gitlerine rağmen hepimiz bu yaklaşıma saygı duyduk ve bedel ödeme pahasına evlerimizde oturduk. Sonuç; dünyanın dikkatini çekecek başarı öyküsü..

- Ooooooo Pollyanna iyi ki açtım konuyu, içe içe değil, dışa dışa konuşmaya başladın.

- İyi ki.. İki cümle daha söyleyip, susacağım. Her şeyin bir yeri zamanı var, şimdi ki zaman yap-boz hükümet zamanı değil.. Çünkü, türkü aynı kalacak, sazın telleri değişilecek, zaman boşa heba edilecek.

- Sana her zaman hak vermem ama doğru söylüyorsun. Halka acımıyorlarsa, kendi emeklerine acısınlar.. Kendi ağaçları için hükümetin bozulmasına heves edenlere, kraldan çok kralcılara kulak asmasınlar. değerli zamanlarını yarım kalan işlerini tamamlamak için kullansınlar.. Geçmiş yaklaşımları, kopyalayıp, yapıştırmasınlar, örnek olsunlar. 

- Umarım, çok umarım.. 
Bak bugün Özgürlük ve Barış Bayramı.. Kutlu olsun. 
Kutlamanın gerçek anlamını bulması; Dünyada barış için önce insanların sonra halkların birbirleri ile barışmasının, gerçek özgürlük için farklı düşünenlere saygı duyulmasının mutlak olduğunun anlaşılması gerekiyor sanırım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.