Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

KUŞ YİNE KONUŞTU

Kuşun sizlere selamı var. Önce sen dinle, sonra söyle herkese “ dedi çok bilmiş. Dinledim tabi; mümkün mü dinlememek??? “ Dostluk çok kıymetlidir. Hak etmeyene sunmayın. Dostluk kriterleriniz olsun. Önünüze her çıkana, kişisel menfaatler için sevgi sunanlara, gözlerinde sevgi pırıltısı olmayanlara, sağlığınız yerine özelinizi merak edenlere “dostum” diye diye gezinmeyin ortalıklarda. Mesala birileri size yaşıtınız da olsa, “ aferin çocuğuma” diyor mu? Canınız konuşmak istemediğinizde saatlerce suskunluğunuza ortak oluyor mu? Çok şey anlatmadan, bakışınızdan, rol de yapsanız jest ve mimiklerinizden ruhunuzu okuyabiliyor mu? Kilometrelerce uzaktan Facebook’taki bir resminizden gizlediğiniz hüznü sezebiliyor mu? Ondan sakladığınız rahatsızlığınızı rüyasında görüp, neyin var diye soruyor mu? İçeriğinde maddiyat muhteva etmeyen jestlerle sizi onurlandırıyor mu? “Dostum” diye böyle güzel insanlara denir. Öyle 7/24 vakit geçirmekle dost olunmaz. Buna ahbaplık, arkadaşlık denir. Öyle “anlatayım derdimi, anlatsın derdini”, saatlerce vır vır konuşun da dostluk değil. Dertliysen seni güldürebiliyor mu? ona bak. Vakti olmadığı için bir meyveyi, misal papaz eriği, karşısındakinin tabağından alıp, sabah uçağı ile sana getirebiliyor mu? Sen anlatmadan incindiğini, kırıldığını anlıyor mu? kıran o olmasa da. Kıran o ise de özür dilemeyi biliyor mu.? yoksa “nasıl olsa unutur” diye geçirtiştiriyor mu? Sözün özü; “dost dediğin” ruh notası bilmeli. Bilmiyorsa öğrenmeli. Dostluk kriterleriniz yeniden gözden geçirmez, ahbap, tanıdık ve arkadaşlarınıza “dostum” demeye devam ederseniz; ha bire eski dostları şarkısını söyler, gözümden, gönlümden düşen düşene” yi dinlersiniz. “Dost dediğin; bir elin parmağının sayısını geçmez” şehir efsanesine de inanmasınlar. Bir de olur, on bir de olur. Önce dostluğa bakış açılarını değiştirsinler, sonra kendileri ile barışsınlar, seveceklerse saf ve çıkarsız sevsinler. Dostluğa gereğinden fazla anlam yüklemesinler. Beklenti içine girmesinler. Sonra bir baksınlar etraflarına benim kuş beynimle değerlendirsinler hayatlarına aldıkları insanları. Sahici olsunlar, seviyorlarsa çıkarsız sevsinler. Sahici olup, çıkarsız sevenlerle hayat yoldaşlığı yapsınlar. Huuu sözüm sana da, zaten evde oturuyorsun, DÜŞÜN bunları. Yine emir kipi! Olur kuş, yaparım. Sen ne dedin de ben yapmadım? Sevgi şifadır, sevgiyle kalın.
Ekleme Tarihi: 17 Nisan 2020 - Cuma

KUŞ YİNE KONUŞTU

Kuşun sizlere selamı var. Önce sen dinle, sonra söyle herkese “ dedi çok bilmiş. Dinledim tabi; mümkün mü dinlememek??? “ Dostluk çok kıymetlidir. Hak etmeyene sunmayın. Dostluk kriterleriniz olsun. Önünüze her çıkana, kişisel menfaatler için sevgi sunanlara, gözlerinde sevgi pırıltısı olmayanlara, sağlığınız yerine özelinizi merak edenlere “dostum” diye diye gezinmeyin ortalıklarda. Mesala birileri size yaşıtınız da olsa, “ aferin çocuğuma” diyor mu? Canınız konuşmak istemediğinizde saatlerce suskunluğunuza ortak oluyor mu? Çok şey anlatmadan, bakışınızdan, rol de yapsanız jest ve mimiklerinizden ruhunuzu okuyabiliyor mu? Kilometrelerce uzaktan Facebook’taki bir resminizden gizlediğiniz hüznü sezebiliyor mu? Ondan sakladığınız rahatsızlığınızı rüyasında görüp, neyin var diye soruyor mu? İçeriğinde maddiyat muhteva etmeyen jestlerle sizi onurlandırıyor mu? “Dostum” diye böyle güzel insanlara denir. Öyle 7/24 vakit geçirmekle dost olunmaz. Buna ahbaplık, arkadaşlık denir. Öyle “anlatayım derdimi, anlatsın derdini”, saatlerce vır vır konuşun da dostluk değil. Dertliysen seni güldürebiliyor mu? ona bak. Vakti olmadığı için bir meyveyi, misal papaz eriği, karşısındakinin tabağından alıp, sabah uçağı ile sana getirebiliyor mu? Sen anlatmadan incindiğini, kırıldığını anlıyor mu? kıran o olmasa da. Kıran o ise de özür dilemeyi biliyor mu.? yoksa “nasıl olsa unutur” diye geçirtiştiriyor mu? Sözün özü; “dost dediğin” ruh notası bilmeli. Bilmiyorsa öğrenmeli. Dostluk kriterleriniz yeniden gözden geçirmez, ahbap, tanıdık ve arkadaşlarınıza “dostum” demeye devam ederseniz; ha bire eski dostları şarkısını söyler, gözümden, gönlümden düşen düşene” yi dinlersiniz. “Dost dediğin; bir elin parmağının sayısını geçmez” şehir efsanesine de inanmasınlar. Bir de olur, on bir de olur. Önce dostluğa bakış açılarını değiştirsinler, sonra kendileri ile barışsınlar, seveceklerse saf ve çıkarsız sevsinler. Dostluğa gereğinden fazla anlam yüklemesinler. Beklenti içine girmesinler. Sonra bir baksınlar etraflarına benim kuş beynimle değerlendirsinler hayatlarına aldıkları insanları. Sahici olsunlar, seviyorlarsa çıkarsız sevsinler. Sahici olup, çıkarsız sevenlerle hayat yoldaşlığı yapsınlar. Huuu sözüm sana da, zaten evde oturuyorsun, DÜŞÜN bunları. Yine emir kipi! Olur kuş, yaparım. Sen ne dedin de ben yapmadım? Sevgi şifadır, sevgiyle kalın.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.