Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

Zekai KIRAN “ClubHouse öğrenme mecrası”

Yazılarımı okuyanlar bilirler; COVİD 19 çok hızlı tüketen insanlığa adeta “DUR!” dedi. Bu nedenle, bilim insanlarından özür dileyerek, Covid 19’u HOP Virüsü diye isimlendirmişim. Tüm dünya ile eş zamanlı olarak, korkunun gölgesinde sabit durduğumuz günlerin üzerinden bir yıl geçti. Bu süreç, pek çok tehdit ve bu tehditlerin yan etkilerinin yanı sıra fırsatlar da getirdi. Değişiyoruz ve dönüşüyoruz. Ben bu değişim ve dönüşümün olumlu olacağına dair umut taşıyanlardanım. Herkesin bir anlamda kendi kavanozunda yaşadığı bir zamanda, dijital dünyadaki değişimin açtığı yeni bir alan adeta özgürlüğümüze de alan alan açtı. Bu alanın adı CLUBHOUSE.. Bir aydır aktif olarak CLUBHOUSE’dayım ama konunun uzmanı olmanın çok uzağındayım. Her zaman olduğu gibi bir bilen ile aydınlanacağım. Bugün köşe konuğum Türkiye’de, teknoloji alanında faaliyet gösteren bir şirket olan Dijital Dönüşüm Ofisi’nin kurucusu, Dijital Kalkınma Derneği’nin kurucusu ve başkanı Zekai Kıran. Haydi başlayalım.   ClubHouse’a teşekkür borçluyum. Çok değerli isimler tanıdım. Bu isimlerden biri de siz oldunuz. Dijital dünyada yolculuğunuz nasıl ve ne zaman başladı?   Nazik sözleriniz için teşekkür ederim. Ben de sizi tanımaktan büyük mutluluk duydum. ClubHouse sizin de söylediğiniz gibi birçok değerli insanla tanışmamıza, sohbetler etmemize vesile oldu. 10 yılı aşkın süredir geleneksel reklam ajansları, çeşitli üniversitelerde dijital ve toplum meseleleri odaklı idari görevler sonrasında 2018 yılında Dijital Dönüşüm Ofisi’nin kurulması süreciyle şekillenmeye devam etmekte çalışma hayatı yolculuğum. Bu arada da 2017 yılında yeni bir kalkınma modeli olarak dünyanın birçok ülkesinin gündeminde olan dijital kalkınma konusunda sivil toplum kuruluşumuzu kurmuş olduk.                        “Konvansiyonel kalkınmaya karşı dijital kalkınma” diye bir başlık açtınız. Konvansiyonel kalkınma ezberimizi tamamen bozmalı mıyız?   Cumhuriyet'in ilk yıllarından bu yana süregelen konvansiyonel kalkınma anlayışımızı da, Dijital Kalkınma anlayışıyla zihinsel dönüşümden geçirmemiz gerekiyor. Türkiye'yi 2023'te, 2030'da, 2053'te ve 2071'de dünya ekonomisi ve siyasetinde iddiasını sürdüren, hür ve güçlü bir ülke olarak var etme gayreti içerisindeyiz. Bu süreç, Türkiye'nin Bilgi Ekonomisi'ne dayalı yepyeni bir vizyonla, 'Dijital Kalkınma', 'Yapay Zeka Teknolojileri', 'Endüstri 4.0', 'Nanoteknoloji ve Makineler Arası İletişim', 'Her Şeyin İnterneti' gibi alanlarda iddialı projeleri, stratejileri, yol haritalarını, politikaları oluşturmasından geçiyor.   Malum eski normal eskidi, şimdi yeni normal var. Yeni normalde dijital dönüşüme en kolay uyum sağlayacak sektörler hangileri?   Perakende ve finans sektörlerini en başta sayabilirim. Özellikle de finans şirketleri bu konularda ciddi arge çalışmaları yaptıkları için yeni normale adaptasyon sağlamakta çok zorlanmadılar. Perakende tarafında e-ticaret konusunda altyapısı hazır olan firmalar çok hızlı bir büyüme yakaladılar. Bunun yanında eğitim sektörü de çok zorlandı. Uzaktan eğitim noktasında teknoloji altyapısının güçlü olduğu kurumlar olmakla beraber ciddi oranda bunu sağlamakta güçlü çekenler olduğunu da görmüş olduk.   ClupHouse’u, ilk kez duyan okurlarımız için bu uygulamayı ve sunduğu fırsatları anlatabilir misiniz?   Bu işin arkasında iki arkadaş var, Rohan Seth ve Paul Davison. 2011 yılında, Rohan, arkadaş guruplarının şehir içinde birbirlerini bulmasına yönelik bir uygulama üzerinde çalışıyormuş. Paul ise, insanların çevrelerindeki diğer insanlarla arkadaşlık kurmalarına yönelik “Highlight” isimli bir uygulama yazıyormuş. Bu iki kişi ortak biri sayesinde sosyal medya uygulamalarına ilgileri nedeniyle arkadaş oluyorlar. Arkadaş oluyorlar ama 10 yıl boyunca kendi işlerini geliştirmeye, uygulamalar yazmaya devam ediyorlar. 2019 yılında Rohan’ın Kızı Lydia’nın doğuştan gelen hastalığı ile ilgili bazı işler yaparken tekrar Paul ile temasa geçiyorlar. Eşlerinin destekleriyle beraber tekrar bir sosyal medya uygulaması üzerinde çalışmaya başlıyorlar. 2020 Mart ayında Clubhouse’u başlatıyorlar. Amaçlarının da; “açtığınızda, insanın kendisini daha iyi hissetmesini sağlayarak, kapatabileceği” bir iletişim ağını ortaya çıkarmak olduğunu söylüyorlar. Uygulama sayesinde çok farklı başlıklarda açılan odalarda alanında uzman insanların konuşmalarını dinleyebileceğiniz gibi siz de söz alıp görüşlerinizi, bilginizi paylaşabiliyorsunuz. Mükemmel bir öğrenme ve deneyim paylaşımı mecrası olduğunu söyleyebilirim. İnsanlar kendileri olarak varlık gösteriyor, sesli iletişim platformu olduğu için de daha samimi ve gerçekçi konuşmalar olduğunu gözlemliyorum.   ClupHouse’u; Instagram, Twitter ve Facebook’tan farklı kılan yanı nedir?   En önemli fark sesli iletişim olması. Diğer mecralarda yazılarınızla, fotoğraflarınızla yer alabiliyorken burada sesinizle iletişime geçiyorsunuz. Bunun yanında diğer mecralarda yer alan manipülasyon becerileri burada neredeyse yok diyebilirim. Zaten kurucuları da burada markaların hesap açmasına izin vermiyor, mecranın kişisel bir iletişim mecrası olduğuna vurgu yapıyorlar.   ClubHouse’da, Türkiye için bir ilki gerçekleştirdiniz. “Dijital Dönüşüm” adlı ilk Türk Club’ını açtınız. İlk açılan kulübün hikayesini anlatabilir misiniz?   ClubHouse’da çok sayıda güzel odalar ve konuşmalar oluyor. Haliyle de bazen fazla zaman geçirirken buluyorsunuz kendinizi. Ben de yine o gecelerden birinde gelen uygulama güncellemesi ile kulüp açmanın mümkün olduğunu gördüm. Hem işimle hem de sivil toplum çalışmalarımın da bir parçası olması nedeniyle dijital dönüşüm adıyla kulüp açmanın, bu mecrada doğrudan dijital dönüşüm konularıyla ilgilenen bir kitlenin buluşma noktası olmasını arzuladım. Şu anda da clubhouse içerisinde en büyük Türk kulübü olmuş durumda.   Dijital Dönüşüm Klubü’nün üyelerine sunduğu fırsatlar nelerdir?   Dijital dönüşüm ve ilgili tüm konularda açılan odaları takip edebilir, o odalarda söz alarak görüşlerini paylaşabilir ve sektörlerden insanlarla bağlantıya geçme imkanı bulabilirler.   ClubHouse’da,    sizden sonra pek çok kulüp açıldı. İçeriği doldurulmayan kulüpler ile ilgili soru işaretlerim var. Bu konuda görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?   ClubHouse’da bunu istemiyor, ilerleyen zamanlarda aktif olmayan kulüplerinde kapatılma ihtimali gündeme gelecektir. Kulüp kirliliği yaşanmaması için de sınırlı sayıda kişiye bu konuda açma yetkisi vermiş durumda. Öncelikle açılan kulüplerin aktif olması beklenmektedir. Herhangi bir aktiflik olmayacak ise sadece isim hakkı için bu kulüpleri açanların çok fazla bir beklentiye girmemesi gerekir. ClubHouse’un da beklentisi, açılan kulüpler ile topluluk oluşturmanızdır.   Çok az uyuduğunuzu, çok çalıştığınızı uzaktan da olsa biliyorum. Ayırdığınız zamana teşekkür ederim. Son olarak, bu mecra ile yeni tanışacak olanlara kullanım reçetesi olabilecek tavsiyelerinizi paylaşabilir misiniz?   Aslında çok güzel yazılı dokümanlar oluşturan değerli Kahraman Uğurlu’nun blogu olan kahramanugurlu.com u incelemelerini isterim. Hem iyi hazırlanmış kullanım kılavuzları hem de açılan odalardan hareketle oluşturulmuş nitelikli içerikleri bulabilirler. Bunun yanında benim tavsiyem iyi bir konuşmacı olmaktan ziyade konuşmak önemli, çekinmeden söz alıp konuşabilirler. İyi bir dinleyici olmak da mecrada bulunan birçok insanın bilgi ve görüşlerinden faydalanmak da mümkündür. Ben de size teşekkür ederim bu güzel söyleşi için.
Ekleme Tarihi: 10 Mart 2021 - Çarşamba

Zekai KIRAN “ClubHouse öğrenme mecrası”

Yazılarımı okuyanlar bilirler; COVİD 19 çok hızlı tüketen insanlığa adeta “DUR!” dedi. Bu nedenle, bilim insanlarından özür dileyerek, Covid 19’u HOP Virüsü diye isimlendirmişim. Tüm dünya ile eş zamanlı olarak, korkunun gölgesinde sabit durduğumuz günlerin üzerinden bir yıl geçti. Bu süreç, pek çok tehdit ve bu tehditlerin yan etkilerinin yanı sıra fırsatlar da getirdi. Değişiyoruz ve dönüşüyoruz. Ben bu değişim ve dönüşümün olumlu olacağına dair umut taşıyanlardanım. Herkesin bir anlamda kendi kavanozunda yaşadığı bir zamanda, dijital dünyadaki değişimin açtığı yeni bir alan adeta özgürlüğümüze de alan alan açtı. Bu alanın adı CLUBHOUSE.. Bir aydır aktif olarak CLUBHOUSE’dayım ama konunun uzmanı olmanın çok uzağındayım. Her zaman olduğu gibi bir bilen ile aydınlanacağım. Bugün köşe konuğum Türkiye’de, teknoloji alanında faaliyet gösteren bir şirket olan Dijital Dönüşüm Ofisi’nin kurucusu, Dijital Kalkınma Derneği’nin kurucusu ve başkanı Zekai Kıran.

Haydi başlayalım.

 

ClubHouse’a teşekkür borçluyum. Çok değerli isimler tanıdım. Bu isimlerden biri de siz oldunuz. Dijital dünyada yolculuğunuz nasıl ve ne zaman başladı?

 

Nazik sözleriniz için teşekkür ederim. Ben de sizi tanımaktan büyük mutluluk duydum. ClubHouse sizin de söylediğiniz gibi birçok değerli insanla tanışmamıza, sohbetler etmemize vesile oldu. 10 yılı aşkın süredir geleneksel reklam ajansları, çeşitli üniversitelerde dijital ve toplum meseleleri odaklı idari görevler sonrasında 2018 yılında Dijital Dönüşüm Ofisi’nin kurulması süreciyle şekillenmeye devam etmekte çalışma hayatı yolculuğum. Bu arada da 2017 yılında yeni bir kalkınma modeli olarak dünyanın birçok ülkesinin gündeminde olan dijital kalkınma konusunda sivil toplum kuruluşumuzu kurmuş olduk.

 

                  

 

“Konvansiyonel kalkınmaya karşı dijital kalkınma” diye bir başlık açtınız. Konvansiyonel kalkınma ezberimizi tamamen bozmalı mıyız?

 

Cumhuriyet'in ilk yıllarından bu yana süregelen konvansiyonel kalkınma anlayışımızı da, Dijital Kalkınma anlayışıyla zihinsel dönüşümden geçirmemiz gerekiyor. Türkiye'yi 2023'te, 2030'da, 2053'te ve 2071'de dünya ekonomisi ve siyasetinde iddiasını sürdüren, hür ve güçlü bir ülke olarak var etme gayreti içerisindeyiz. Bu süreç, Türkiye'nin Bilgi Ekonomisi'ne dayalı yepyeni bir vizyonla, 'Dijital Kalkınma', 'Yapay Zeka Teknolojileri', 'Endüstri 4.0', 'Nanoteknoloji ve Makineler Arası İletişim', 'Her Şeyin İnterneti' gibi alanlarda iddialı projeleri, stratejileri, yol haritalarını, politikaları oluşturmasından geçiyor.

 

Malum eski normal eskidi, şimdi yeni normal var. Yeni normalde dijital dönüşüme en kolay uyum sağlayacak sektörler hangileri?

 

Perakende ve finans sektörlerini en başta sayabilirim. Özellikle de finans şirketleri bu konularda ciddi arge çalışmaları yaptıkları için yeni normale adaptasyon sağlamakta çok zorlanmadılar. Perakende tarafında e-ticaret konusunda altyapısı hazır olan firmalar çok hızlı bir büyüme yakaladılar. Bunun yanında eğitim sektörü de çok zorlandı. Uzaktan eğitim noktasında teknoloji altyapısının güçlü olduğu kurumlar olmakla beraber ciddi oranda bunu sağlamakta güçlü çekenler olduğunu da görmüş olduk.

 

ClupHouse’u, ilk kez duyan okurlarımız için bu uygulamayı ve sunduğu fırsatları anlatabilir misiniz?

 

Bu işin arkasında iki arkadaş var, Rohan Seth ve Paul Davison. 2011 yılında, Rohan, arkadaş guruplarının şehir içinde birbirlerini bulmasına yönelik bir uygulama üzerinde çalışıyormuş. Paul ise, insanların çevrelerindeki diğer insanlarla arkadaşlık kurmalarına yönelik “Highlight” isimli bir uygulama yazıyormuş. Bu iki kişi ortak biri sayesinde sosyal medya uygulamalarına ilgileri nedeniyle arkadaş oluyorlar. Arkadaş oluyorlar ama 10 yıl boyunca kendi işlerini geliştirmeye, uygulamalar yazmaya devam ediyorlar. 2019 yılında Rohan’ın Kızı Lydia’nın doğuştan gelen hastalığı ile ilgili bazı işler yaparken tekrar Paul ile temasa geçiyorlar. Eşlerinin destekleriyle beraber tekrar bir sosyal medya uygulaması üzerinde çalışmaya başlıyorlar. 2020 Mart ayında Clubhouse’u başlatıyorlar. Amaçlarının da; “açtığınızda, insanın kendisini daha iyi hissetmesini sağlayarak, kapatabileceği” bir iletişim ağını ortaya çıkarmak olduğunu söylüyorlar. Uygulama sayesinde çok farklı başlıklarda açılan odalarda alanında uzman insanların konuşmalarını dinleyebileceğiniz gibi siz de söz alıp görüşlerinizi, bilginizi paylaşabiliyorsunuz. Mükemmel bir öğrenme ve deneyim paylaşımı mecrası olduğunu söyleyebilirim. İnsanlar kendileri olarak varlık gösteriyor, sesli iletişim platformu olduğu için de daha samimi ve gerçekçi konuşmalar olduğunu gözlemliyorum.
 


ClupHouse’u; Instagram, Twitter ve Facebook’tan farklı kılan yanı nedir?

 

En önemli fark sesli iletişim olması. Diğer mecralarda yazılarınızla, fotoğraflarınızla yer alabiliyorken burada sesinizle iletişime geçiyorsunuz. Bunun yanında diğer mecralarda yer alan manipülasyon becerileri burada neredeyse yok diyebilirim. Zaten kurucuları da burada markaların hesap açmasına izin vermiyor, mecranın kişisel bir iletişim mecrası olduğuna vurgu yapıyorlar.

 

ClubHouse’da, Türkiye için bir ilki gerçekleştirdiniz. “Dijital Dönüşüm” adlı ilk Türk Club’ını açtınız. İlk açılan kulübün hikayesini anlatabilir misiniz?

 

ClubHouse’da çok sayıda güzel odalar ve konuşmalar oluyor. Haliyle de bazen fazla zaman geçirirken buluyorsunuz kendinizi. Ben de yine o gecelerden birinde gelen uygulama güncellemesi ile kulüp açmanın mümkün olduğunu gördüm. Hem işimle hem de sivil toplum çalışmalarımın da bir parçası olması nedeniyle dijital dönüşüm adıyla kulüp açmanın, bu mecrada doğrudan dijital dönüşüm konularıyla ilgilenen bir kitlenin buluşma noktası olmasını arzuladım. Şu anda da clubhouse içerisinde en büyük Türk kulübü olmuş durumda.

 

Dijital Dönüşüm Klubü’nün üyelerine sunduğu fırsatlar nelerdir?

 

Dijital dönüşüm ve ilgili tüm konularda açılan odaları takip edebilir, o odalarda söz alarak görüşlerini paylaşabilir ve sektörlerden insanlarla bağlantıya geçme imkanı bulabilirler.

 

ClubHouse’da,    sizden sonra pek çok kulüp açıldı. İçeriği doldurulmayan kulüpler ile ilgili soru işaretlerim var. Bu konuda görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?

 

ClubHouse’da bunu istemiyor, ilerleyen zamanlarda aktif olmayan kulüplerinde kapatılma ihtimali gündeme gelecektir. Kulüp kirliliği yaşanmaması için de sınırlı sayıda kişiye bu konuda açma yetkisi vermiş durumda. Öncelikle açılan kulüplerin aktif olması beklenmektedir. Herhangi bir aktiflik olmayacak ise sadece isim hakkı için bu kulüpleri açanların çok fazla bir beklentiye girmemesi gerekir. ClubHouse’un da beklentisi, açılan kulüpler ile topluluk oluşturmanızdır.

 

Çok az uyuduğunuzu, çok çalıştığınızı uzaktan da olsa biliyorum. Ayırdığınız zamana teşekkür ederim. Son olarak, bu mecra ile yeni tanışacak olanlara kullanım reçetesi olabilecek tavsiyelerinizi paylaşabilir misiniz?

 

Aslında çok güzel yazılı dokümanlar oluşturan değerli Kahraman Uğurlu’nun blogu olan kahramanugurlu.com u incelemelerini isterim. Hem iyi hazırlanmış kullanım kılavuzları hem de açılan odalardan hareketle oluşturulmuş nitelikli içerikleri bulabilirler. Bunun yanında benim tavsiyem iyi bir konuşmacı olmaktan ziyade konuşmak önemli, çekinmeden söz alıp konuşabilirler. İyi bir dinleyici olmak da mecrada bulunan birçok insanın bilgi ve görüşlerinden faydalanmak da mümkündür. Ben de size teşekkür ederim bu güzel söyleşi için.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.