Atakom
Serena
girne belediyse
MERIT
Dilek Orhan
Köşe Yazarı
Dilek Orhan
 

YENİ NORMALDE 3’NCÜ GÜN DEDİLER Kİ!

YENİ NORMALDE 3’NCÜ GÜN DEDİLER Kİ! “Yeni normalimizle ilgili görüşleriniz ve mesajlarınız nelerdir?” soruma gelen yanıtları, sıra dışı yoğunlukları içinde bana zaman ayıran değerli isimlere teşekkürlerimle paylaşmaya devam ediyorum.  SAĞLIKLA KALIN  ARKASI PAZARTESİ   OLGUN AMCAOĞLU MALİYE BAKANI Bundan sonraki süreçte yeni normal, toplumsal faydanın ön plana çıktığı, alt yapı yatırımların yapılması gerekliliğinin ön plana çıktığı, sağlık anlamındaki yatırımların, eğitim anlamındaki yatırımların ön plana çıktığı bir yeni normal olarak ortaya çıkacak bu saatten sonra. Yani o kişisel faydaların daha geri planda olduğu ve toplumun ihtiyaçları, geleceği ile ilgili yatırımların gerçekten doğru şekilde kurgulanıp hayata geçirilmesi ile alakalıdır yeni normaller. Yeni normalin içinde de artık beşeri münasebetler ikinci plandadır. Yani sarılma, öpüşme, tokalaşma ikinci plandadır. Diyor ki bize yeni normalleşmenin içinde artık hijyen var, sosyal mesafe var.  Bunlara uyacak ve uzunca bir süre bu şekilde yaşayacağız. Ta ki yeni normale alışana kadar. Esasında çok nettir. Toplumsal fayda. Yani artık hastane yatırımı ön plana çıkacak, okul yatırımı ön plana çıkacak. Eğitim yatırımı ön plana çıkacak. Eğitim, sağlıkla birlikte bu süreçte çok önemlidir.   DR. FİLİZ BESİM SAĞLIK ESKİ BAKANI Dünyamız 1. Dünya savaşında yaşanan İspanyol gribinden sonra en büyük salgını yaşıyor. Minicik bir virüs tüm dünyayı korku filmi setine döndürdü. On milyondan fazla insan virüse yakalanırken beş yüz binden fazla insanı da maalesef kaybettik.  Tüm dünyanın bu süreçte kullandığı ortak dil ‘Sağlık’ ve ‘Ekonomi’ oldu. Bazı ülkeler sağlığı ön planda tutarak çok sıkı kapanma önlemleri uygularken, bazı ülkeler ise ‘sağlığı korurken ekonomiyi de koruyalım’ dedi ve ‘sürü bağışıklığı yöntemini’ uyguladı. Her iki düşüncenin de ortak noktası kısa sürede sağlıktaki eksikleri gidermekti.  Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak biraz da sağlık sistemimize güvenmediğimiz için çok radikal önlemlerle ülkeye girişleri tamamen durdurduk ve toplum olarak eve kapandık. Bunun sonucunda da virüsün birinci dalgasını çok hafif atlattık.  Tam üç buçuk aylık uzun bir süreçten sonra elbette ki açılacaktık. Bu sürede toplumun hükümetten beklentisi sağlık sisteminin hazır olmasıydı. 1 Temmuz itibarı ile yurt dışına açılma başladı. Ancak Sağlık Sisteminde maalesef çok az iyileştirmeler sağlandı ki; asla yeterli değildi. Laboratuvar kapasitemizden, yoğun bakımlarımıza ve personel eksikliklerine kadar çok ciddi sıkıntılarımız var.  Diğer büyük sıkıntı ise halen virüsün hız kesmediği Türkiye Cumhuriyeti’nden yolcuların karantinasız ülkeye girişlerine izin verilmesidir. Çift PCR da yapılsa biliyoruz ki; PCR’ın hastalığı yakalama oranı en çok 67’dir ve o da hastalığın dördüncü günündedir.   Kaos maalesef Mart ayındaki gibidir. Toplum huzursuz ve panik içindedir. Aylardır tek merkezden yönetilemeyen kriz nedeniyle hükümete güvensizlik çok büyüktür. Ekonomi dibe vurmuş, esnaf perişandır.  Turizm ve yüksek öğrenim için gerçekçi bir planlama yapmaktan çok uzağız.  Önerim herkes kendini korusun. Sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına üst düzeyde uyalım. Bu virüs daha çok uzun bir süre bizimle yaşayacak.   OLGUN ÖNAL KUZEY KIBRIS BANKALAR BİRLİĞİ BAŞKANI Biz bankacılar için hayat durmadı. Bildiğiniz üzere, tüm süreç boyunca müşterilerimize servis vermeye devam ettik, finansal hizmetlere erişimin sürekli açık kalmasını sağlamayı hedefledik, risk aldık ama müşterilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığını korumak için gereken tüm önlemleri ilk günden aldık ve titizlikle uyguladık. Şimdi yine aynı önlemlerle bizler tam kadro sahadayız. Dileğimiz, ülke olarak hep beraber yarattığımız başarı hikayesi yeni dönemde de devam etsin. Onun için başta kamu yönetimimiz olmak üzere hepimizin çok çalışması ve doğru uygulamalarla yaralarımızın sarılması gerekli. Biz bankacılar, ülkemiz için çok çalışmaya ve işbirliğine hazırız. Ülke olarak, yeni döneme özellikle sağlık alanında eksiklikler ile girdiğimizi doktorlarımızın açıklamalarından izliyoruz. Salgınla mücadele yeteneğimizin arttığını ve eksikliklerin giderildiğini görmemiz hepimize güven ve moral de verecektir.   DİMAĞ ÇAĞINER KIBRIS TÜRK OTELCİLER BİRLİĞİ BAŞKANI 1 Temmuz ile KKTC Turizmi yeni normal ile buluştu. Günde iki uçak seferi ve toplamda günlük 150 kişilik deniz yolu kapasitesi ile 25 bin yatağa turist taşımaya başladık. Elbetteki bu kapasite ile turizmin çarklarını harekete geçirmek mümkün değil ama Ercan da açılacak yeni laboratuvar ile kapasite günlük 3000 kişiye kadar artacaktır. Şu an KKTC de uygulanan covid 19 önlemleri her ne kadar da halkımız memnun olmasa da Akdeniz Çanağı’ndaki turistik destinasyonlar arasındaki en kontrollüsü. Bilmemiz gereken bu virüs maalesef adamıza gelecektir. Önemli olan tüm önlemleri  aldıktan sonra olası bir vaka artışını yönetebilecek sağlık altyapımızın yeterli olmasıdır. 100 yataklı pandemi hastahanesi ivedi olarak sağlanmalıdır.   HÜRREM TULGA KIBRIS  ESNAF VE ZANAATKARLAR ODASI GENEL KOORDİNATÖRÜ Ben içinde bulunduğumuz döneme “yeni normal” demiyorum, “açılım” diyorum. Açılımın normalleşme ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Sektörler açıldıktan sonra bazı iş yerleri hariç çok yüksek oranda iş kayıpları var ve artarak devam ediyor. İnsanlarımız, harcama yaparak iş yerlerini açtı, kira, elektrik, su vb ödeme yükümlülükleri başladı. İş yapamadıkları için karantina döneminden neredeyse daha zor durumdalar. Güzelyurt ve Girne çarşıları, Mağusa ve Lefkoşa surlar içinde ki esnafımızın durumu budur. Sözünü ettiğim bölgelerdeki iş yerleri turistlere ve Güney’den gelenlere yönelik işletmelerdir. Dün bu sıcakta 30 km mesafeyi yürüdük, “Hükümet bize yüzünü dön” diyerek.. Üreten, hizmet veren, sosyal fonları destekleyen, vergisini ödeyen insanlarımız neredeyse aç kaldılar ve bunu hiç hak etmiyorlardı. Banka kredi borçları, belediye ve diğer yükümlülükleri ve kiralar yığılmış şekilde bu insanlarımızın önlerinde duruyor. Pek çok ülke, Türkiye ve Güney de dahil özel sektör borçlarını yıl sonuna kadar faizsiz öteledi. Diğer yandan da iş yerlerine ekonomik yaşamlarını sürdürmek için katkı yaptı. Biz de bu anlamda hiç bir atılım yapılmadı. Şu ana kadar sağlanan tek destek 1500 TL ile sınırlı kaldı.  Dün sayın Başbakan bizi kabul etti ve bizlerin yanında müsteşarına çalışmaların tamamlanması için talimat verdi. Bugün Başbakanın başkanlığında, müsteşarlar ile toplanacaktık. Biz toplandık, ancak, yeni vakalar nedeni ile sayın Başbakan katılamadı. Karar alma sürecinin başı katılamadığı için biz de dağıldık. Hem sağlık açısından hem yeniden kapanmamamız ve bu güne kadar sağlıkta sağladığımız mevcut başarıyı korumamız için gelenlerin tümünün karantinaya alınması gerekiyor. Çünkü salgının artış ihtimali tüm kesimleri etkiliyor.  Bugün bizim için çok önemli olan toplantıyı yapamamamız bu etkinin bir örneğidir. O kadar çok sorun yığıldı ki bu sorunların asgariye indirileceği ve hükümetin yüzünü bize döneceği güne kadar eylemlere devam etmek mecburiyetindeyiz
Ekleme Tarihi: 03 Temmuz 2020 - Cuma

YENİ NORMALDE 3’NCÜ GÜN DEDİLER Kİ!

YENİ NORMALDE 3’NCÜ GÜN
DEDİLER Kİ!

“Yeni normalimizle ilgili görüşleriniz ve mesajlarınız nelerdir?” soruma gelen yanıtları, sıra dışı yoğunlukları içinde bana zaman ayıran değerli isimlere teşekkürlerimle paylaşmaya devam ediyorum. 
SAĞLIKLA KALIN 
ARKASI PAZARTESİ

 

OLGUN AMCAOĞLU
MALİYE BAKANI

Bundan sonraki süreçte yeni normal, toplumsal faydanın ön plana çıktığı, alt yapı yatırımların yapılması gerekliliğinin ön plana çıktığı, sağlık anlamındaki yatırımların, eğitim anlamındaki yatırımların ön plana çıktığı bir yeni normal olarak ortaya çıkacak bu saatten sonra.
Yani o kişisel faydaların daha geri planda olduğu ve toplumun ihtiyaçları, geleceği ile ilgili yatırımların gerçekten doğru şekilde kurgulanıp hayata geçirilmesi ile alakalıdır yeni normaller.
Yeni normalin içinde de artık beşeri münasebetler ikinci plandadır. Yani sarılma, öpüşme, tokalaşma ikinci plandadır. Diyor ki bize yeni normalleşmenin içinde artık hijyen var, sosyal mesafe var.  Bunlara uyacak ve uzunca bir süre bu şekilde yaşayacağız. Ta ki yeni normale alışana kadar.
Esasında çok nettir. Toplumsal fayda. Yani artık hastane yatırımı ön plana çıkacak, okul yatırımı ön plana çıkacak. Eğitim yatırımı ön plana çıkacak. Eğitim, sağlıkla birlikte bu süreçte çok önemlidir.

 

DR. FİLİZ BESİM
SAĞLIK ESKİ BAKANI

Dünyamız 1. Dünya savaşında yaşanan İspanyol gribinden sonra en büyük salgını yaşıyor. Minicik bir virüs tüm dünyayı korku filmi setine döndürdü. On milyondan fazla insan virüse yakalanırken beş yüz binden fazla insanı da maalesef kaybettik. 
Tüm dünyanın bu süreçte kullandığı ortak dil ‘Sağlık’ ve ‘Ekonomi’ oldu. Bazı ülkeler sağlığı ön planda tutarak çok sıkı kapanma önlemleri uygularken, bazı ülkeler ise ‘sağlığı korurken ekonomiyi de koruyalım’ dedi ve ‘sürü bağışıklığı yöntemini’ uyguladı. Her iki düşüncenin de ortak noktası kısa sürede sağlıktaki eksikleri gidermekti. 
Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak biraz da sağlık sistemimize güvenmediğimiz için çok radikal önlemlerle ülkeye girişleri tamamen durdurduk ve toplum olarak eve kapandık. Bunun sonucunda da virüsün birinci dalgasını çok hafif atlattık. 
Tam üç buçuk aylık uzun bir süreçten sonra elbette ki açılacaktık. Bu sürede toplumun hükümetten beklentisi sağlık sisteminin hazır olmasıydı.
1 Temmuz itibarı ile yurt dışına açılma başladı. Ancak Sağlık Sisteminde maalesef çok az iyileştirmeler sağlandı ki; asla yeterli değildi. Laboratuvar kapasitemizden, yoğun bakımlarımıza ve personel eksikliklerine kadar çok ciddi sıkıntılarımız var. 
Diğer büyük sıkıntı ise halen virüsün hız kesmediği Türkiye Cumhuriyeti’nden yolcuların karantinasız ülkeye girişlerine izin verilmesidir. Çift PCR da yapılsa biliyoruz ki; PCR’ın hastalığı yakalama oranı en çok 67’dir ve o da hastalığın dördüncü günündedir.  
Kaos maalesef Mart ayındaki gibidir. Toplum huzursuz ve panik içindedir. Aylardır tek merkezden yönetilemeyen kriz nedeniyle hükümete güvensizlik çok büyüktür.
Ekonomi dibe vurmuş, esnaf perişandır. 
Turizm ve yüksek öğrenim için gerçekçi bir planlama yapmaktan çok uzağız. 
Önerim herkes kendini korusun. Sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına üst düzeyde uyalım. Bu virüs daha çok uzun bir süre bizimle yaşayacak.

 

OLGUN ÖNAL

KUZEY KIBRIS BANKALAR BİRLİĞİ BAŞKANI
Biz bankacılar için hayat durmadı. Bildiğiniz üzere, tüm süreç boyunca müşterilerimize servis vermeye devam ettik, finansal hizmetlere erişimin sürekli açık kalmasını sağlamayı hedefledik, risk aldık ama müşterilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığını korumak için gereken tüm önlemleri ilk günden aldık ve titizlikle uyguladık. Şimdi yine aynı önlemlerle bizler tam kadro sahadayız. Dileğimiz, ülke olarak hep beraber yarattığımız başarı hikayesi yeni dönemde de devam etsin. Onun için başta kamu yönetimimiz olmak üzere hepimizin çok çalışması ve doğru uygulamalarla yaralarımızın sarılması gerekli. Biz bankacılar, ülkemiz için çok çalışmaya ve işbirliğine hazırız. Ülke olarak, yeni döneme özellikle sağlık alanında eksiklikler ile girdiğimizi doktorlarımızın açıklamalarından izliyoruz. Salgınla mücadele yeteneğimizin arttığını ve eksikliklerin giderildiğini görmemiz hepimize güven ve moral de verecektir.

 

DİMAĞ ÇAĞINER
KIBRIS TÜRK OTELCİLER BİRLİĞİ BAŞKANI

1 Temmuz ile KKTC Turizmi yeni normal ile buluştu. Günde iki uçak seferi ve toplamda günlük 150 kişilik deniz yolu kapasitesi ile 25 bin yatağa turist taşımaya başladık. Elbetteki bu kapasite ile turizmin çarklarını harekete geçirmek mümkün değil ama Ercan da açılacak yeni laboratuvar ile kapasite günlük 3000 kişiye kadar artacaktır. Şu an KKTC de uygulanan covid 19 önlemleri her ne kadar da halkımız memnun olmasa da Akdeniz Çanağı’ndaki turistik destinasyonlar arasındaki en kontrollüsü. Bilmemiz gereken bu virüs maalesef adamıza gelecektir. Önemli olan tüm önlemleri  aldıktan sonra olası bir vaka artışını yönetebilecek sağlık altyapımızın yeterli olmasıdır. 100 yataklı pandemi hastahanesi ivedi olarak sağlanmalıdır.

 

HÜRREM TULGA
KIBRIS 
ESNAF VE ZANAATKARLAR ODASI GENEL KOORDİNATÖRÜ

Ben içinde bulunduğumuz döneme “yeni normal” demiyorum, “açılım” diyorum. Açılımın normalleşme ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Sektörler açıldıktan sonra bazı iş yerleri hariç çok yüksek oranda iş kayıpları var ve artarak devam ediyor. İnsanlarımız, harcama yaparak iş yerlerini açtı, kira, elektrik, su vb ödeme yükümlülükleri başladı. İş yapamadıkları için karantina döneminden neredeyse daha zor durumdalar. Güzelyurt ve Girne çarşıları, Mağusa ve Lefkoşa surlar içinde ki esnafımızın durumu budur. Sözünü ettiğim bölgelerdeki iş yerleri turistlere ve Güney’den gelenlere yönelik işletmelerdir. Dün bu sıcakta 30 km mesafeyi yürüdük, “Hükümet bize yüzünü dön” diyerek.. Üreten, hizmet veren, sosyal fonları destekleyen, vergisini ödeyen insanlarımız neredeyse aç kaldılar ve bunu hiç hak etmiyorlardı. Banka kredi borçları, belediye ve diğer yükümlülükleri ve kiralar yığılmış şekilde bu insanlarımızın önlerinde duruyor. Pek çok ülke, Türkiye ve Güney de dahil özel sektör borçlarını yıl sonuna kadar faizsiz öteledi. Diğer yandan da iş yerlerine ekonomik yaşamlarını sürdürmek için katkı yaptı. Biz de bu anlamda hiç bir atılım yapılmadı. Şu ana kadar sağlanan tek destek 1500 TL ile sınırlı kaldı.  Dün sayın Başbakan bizi kabul etti ve bizlerin yanında müsteşarına çalışmaların tamamlanması için talimat verdi. Bugün Başbakanın başkanlığında, müsteşarlar ile toplanacaktık. Biz toplandık, ancak, yeni vakalar nedeni ile sayın Başbakan katılamadı. Karar alma sürecinin başı katılamadığı için biz de dağıldık. Hem sağlık açısından hem yeniden kapanmamamız ve bu güne kadar sağlıkta sağladığımız mevcut başarıyı korumamız için gelenlerin tümünün karantinaya alınması gerekiyor. Çünkü salgının artış ihtimali tüm kesimleri etkiliyor.  Bugün bizim için çok önemli olan toplantıyı yapamamamız bu etkinin bir örneğidir. O kadar çok sorun yığıldı ki bu sorunların asgariye indirileceği ve hükümetin yüzünü bize döneceği güne kadar eylemlere devam etmek mecburiyetindeyiz

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zirvekibris.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.